Zelzeleden etkilenen tarihi Antakya konutlarındaki nitelikli eserler kurtarılıyor

Kahramanmaraş merkezli zelzelelerde ziyan gören tarihi Antakya konutlarının yıkıntılarındaki kentin klasik dokusunu yansıtan nitelikli yapıtların kurtarılması için çalışma başlatıldı.

Hatay‘da, dar sokaklar içerisinde mimari özelliklerinin yanı sıra avlularıyla dikkati çeken eski Antakya konutları de 6 Şubat sarsıntılarından büyük oranda etkilendi.

Dünyanın aydınlatılan birinci caddesi olarak bilinen Kurtuluş Caddesi’nin etrafında yer alan ve onarım çalışmalarıyla mesken olarak kullanılmasının yanı sıra pansiyon ve kafeye dönüştürülen çok sayıda yapıda büyük hasar oluştu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan Afet Bölgesi Hafriyat Başkanlığına bağlı gruplar, Antakya konutlarının klasik dokusundaki pencere, cephe tertibi, çeşme ve kitabe üzere çok sayıda nitelikli yapıtların kurtarılması için çalışma gerçekleştiriyor.

Çalışma kapsamında nitelikli eserler, Kafkas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Kısmı Lideri Doç. Dr. Muhammet Arslan başkanlığındaki 37 kişilik grup tarafından titizlikle toplanıyor.

Fotoğraflanan ve kayıt altına alınan nitelikli eserler daha sonra tekrar Antakya konutlarının üretiminde kullanılmak üzere kaldırılıyor.

Tescilli-tescilsiz yapı ayrımı olmadan çalışılıyor

Afet Bölgesi Hafriyat Lideri Doç. Dr. Arslan, AA muhabirine, Hatay’ın çok kültürlü bir kent olduğunu hatırlattı.

Kentin kültürel dokusunun en canlı yaşandığı yerlerin ise Antakya’nın daracık sokakları ve oradaki yapıların olduğunu aktaran Arslan, şöyle dedi:

“Buralar toplumsal hayatın tüm canlılığıyla yaşandığı yerlerdi. Lakin maalesef 6 Şubat günü yaşadığımız zelzeleler her yeri olduğu üzere Antakya’nın bilhassa klasik konutlarının ağır olarak yaşandığı bu bölgeyi de büyük ölçüde hasara uğrattı. Bilhassa Antakya’nın kentsel sit alanında yahut birinci derece arkeolojik sit alanında yer alması sebebiyle bu konutlar ayrıyeten bir değer taşımakta. Bizim hedefimiz başka anıtsal yapıtlarda olduğu üzere klâsik sivil mimarlık örneklerinde de nitelikli malzemeyi kurtarmak. Alışılmış bunu yaparken tescilli olan yapıtlarımız var, bunun yanı sıra da tescili olmayan fakat dokularıyla klâsik mimariyi ve kültürü devam ettiren yapıtlarımız de mevcut.”

Arslan, tescilli-tescilsiz ayrımı yapmadan, her yapıta tescilliymiş üzere davranıp bu istikamette müdahaleler gerçekleştirdiklerini belirtti.

Antakya meskenleri klâsik dokusuyla eski günlerine dönecek

Arslan, Antakya meskenleri yine inşa edilirken çıkarılan tüm klasik dokunun tekrar özgün yerlerine konulacağını söyleyerek, “Eski Antakya’nın kültürel hafızasını devam ettirebilmesi, bu yapıtların tekrar ayağa kaldırılmasıyla mümkün olacak. Yaptığımız çalışmalarla bu konutlar, klasik dokusuyla birlikte inşallah eski günlerine bir an evvel dönmüş olacak.” diye konuştu.