Tip’ten Haydarpaşa’da Can Atalay İçin Eylem… Sera Kadıgil: “Hatay Halkının İradesi, Saray Rejimine Hizmet Eden Bir Küme Tarafından Esir Tutuluyor”

Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

Türkiye Emekçi Partisi (TİP) İstanbul Örgütü, Hatay‘dan milletvekili seçilen Seyahat Parkı davası tutuklusu avukat Can Atalay’ın hür bırakılması için İstanbul Haydarpaşa Garı önünde aksiyon yaptı. TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, “Hatay halkının iradesi, Saray rejimine hizmet eden bir küme tarafından esir tutuluyor. Şu anda esir tutulan yalnızca Can Atalay değildir, Hatay halkının iradesidir” dedi.

Hatay’dan TİP milletvekili seçilen Seyahat Parkı davası tutuklusu avukat Can Atalay’ın mazbatasını almasına rağmen hala cezaevinde olmasına karşı yansılar sürüyor. TİP, bugün 36 kentteki 85 noktada yaptığı aksiyonlarla Atalay’ın hür bırakılması için davet yaptı. İstanbul’da Haydarpaşa Garı önünde yapılan açıklamaya TİP Sözcüsü Sera Kadıgil de katıldı.

“YARGITAY, ANAYASA’NIN EMRETTİĞİ KARARI UYGULAMAMAKTA ISRAR ETMEKTEDİR”

“Can Atalay’ı derhal hür bırakın” yazılı pankartın açıldığı harekette, “Can’a özgürlük, tutsaklığa son” ve “Hatay halkı, vekilini istiyor” sloganları atıldı. Çok sayıda kümenin da katıldığı aksiyonda parti ismine hazırlana ortak açıklamayı Melis Yağmur Yıldırım okudu. Atalay’ın tahliye edilmesi için avukatlarının Yargıtay’a yaptığı müracaatın günlerdir karşılıksız bırakıldığına dikkat çeken Yıldırım, şunları söyledi:

“Yaşanan durum her manada Anayasa’ya karşıttır ve Yargıtay, Anayasa’nın emrettiği kararı uygulamamakta ısrar etmektedir. Seçilmiş Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tutukluluk halinin devamı, hukuka karşıt bir formda, kişi hürriyeti ve güvenliğinin engellenmesi ve tıpkı vakitte seçmenlerin temsil edilme haklarının ihlali manasına gelmektedir. Zira Anayasa’nın 83. Maddesi’nde motamot şöyle yazmaktadır: ‘Seçimden evvel yahut sonra bir cürüm işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.’ Manası apaçık olan Anayasa kararı ortadayken buradan başta Yargıtay savcıları olmak üzere yetkililere soruyoruz. Seçilmesinin üstünden 3 hafta geçmesine karşın Can Atalay neden hala özgür bırakılmadı? Can Atalay neden Meclis’te yemin edip vazifesine başlayamadı? Can Atalay ne vakit Hatay’a ulaşıp enkaza çevrilmiş olan kentin imarı için yurttaşla birlikte çalışmalarına başlayabilecek? Can Atalay’ın, Hatay’ı ve tüm ülkeyi enkaz altında bırakanların kabahatlerini yüzlerine vurmasından mı korkuyorsunuz?

“KEYFİ UYGULAMALARINIZI ASLA UNUTMAYACAĞIZ”

Milli iradenin yerine gelmesini engellemenin, yani milletin seçtiği vekil güya seçilmemiş üzere davranmanın bir cürüm olduğunu bilmiyor musunuz? Bu sorularımızla anayasal kurumları Anayasa’ya uymaya bir kere daha davet ediyoruz. Artık bu hukuksuzluğa bir son verin. Yetkinizi aldığınız maddeleri uygulayın. Can Atalay’ın seçilmiş bir milletvekili olarak yasama faaliyetlerine katılmasının önündeki manilerin kaldırılmasını, T.C. Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Kontratı ile muhafaza altında olan seçme ve seçilme hakkının derhal yerine getirilmesini bekliyoruz. Saray’dan talimat beklediğiniz her gün Anayasa’yı çiğnemeye devam ettiğiniz bir gün olarak kaydediliyor halkın defterine. Bunu unutmayın, zira biz sizin kanun dışı, keyfi uygulamalarınızı asla unutmayacağız. Başta Mücella Yapan, Can Atalay ve Tayfun Kahraman olmak üzere haksız, hukuksuz bir formda tutuklanarak özgürlüğü elinden alınan tüm arkadaşlarımız için uğraşa devam edecek, adaleti kesinlikle bu topraklara getireceğiz. Halkın iradesine hürmet, istiyoruz. Hukuka, adalete hürmet istiyoruz. Hatay halkının iradesine hürmet istiyoruz. Can Atalay’a özgürlük istiyoruz.”

KADIGİL: MASKARALIĞA BİR YENİSİNİ DAHA EKLEDİ SARAY REJİMİ

TİP Sözcüsü Sera Kadıgil de Can Atalay’ın özgürlüğü için sokaklarda olduklarını belirtti. Kadıgil, şöyle konuştu:

“Can’ın tutsaklığına son diyoruz. Zira kimilerinin söylediği üzere bu bir tutukluluk hali falan değil, yalnızca seçilmesinden sonra da değil; Can, Mücella, Mine, Çiğdem, Osman Kavala ve bu sebeple içeride tutulan tüm arkadaşlarımız tam bir yıldır bir maskaralık esiri olarak Silivri zindanlarında esir olarak tutuluyorlar. Bu maskaralığa bir yenisini daha ekledi Saray rejimi. Seçilmiş bir milletvekili, ortadan üç hafta geçmiş olmasına karşın Anayasa’nın 83’üncü unsuru çok açık ve net olmasına karşın Yargıtay tarafından hukuka karşı hile kullanılarak şu anda resmen esir tutuluyor. Bu işin Türkçesi budur. Yargıtay’a dilekçe vermemize gerek olmadan resen Can’ın tahliye edilmesi gerekirken, Can’ın mazbatasıyla birlikte itiraz dilekçemizi günler, haftalar evvel Yargıtay’a sunmuşken hala gereği yapılmıyor. Belge, ilgili ceza dairesine gönderilmiyor. 3 günlük müddet başlatılmıyor. Yani açık ve net söylüyorum. Hatay halkının iradesi, Saray rejimine hizmet eden bir küme tarafından esir tutuluyor. Bu haksızlığa hayır demek üzere buradayız. Bu haksızlığa dur demek üzere buradayız. Can’ı içeriden almak üzere buradayız. Zira şu anda esir tutulan yalnızca Can Atalay değildir, Hatay halkının iradesidir diyoruz. Can Atalay’a özgürlük diyoruz.”