Öğretmen adayı Elif’ten geriye telefondaki fotoğraflar kaldı

ÖMER FARUK CEBECİ/İBRAHİM YOZOĞLU – Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarda, ailecek kaldıkları enkazın altında edebiyat öğretmenliği mezunu olan 22 yaşındaki kızı Elif’i kaybeden anne Essum Tabancıoğlu, evladına hasretini geriye kalan cep telefonundaki fotoğraflara bakarak gidermeye çalışıyor.

Hatay‘ın Defne ilçesinde 5 katlı apartmanın yer katında oturan 4 kişilik Tabancıoğlu ailesi, 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli zelzelelerde enkazda kaldı.

Enkazdan baba Mustafa (59) zelzelenin çabucak akabinde, anne Essum (52) ile 8 yaşındaki Yusuf Tabancıoğlu, bir gün sonra grupların çalışmasıyla sağ çıkarıldı.

34 yıllık evli çiftin, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Lisanı ve Edebiyatı Kısmından geçen yıl mezun olan kızları Elif’in cansız vücudu ise sarsıntının 11. gününde enkazdan çıkarıldı.

Depremde atanma hayali kuran kızlarını kaybetmenin hüznünü yaşayan aile, evlatlarından geriye kalan fotoğraflarla teselli bulmaya çalışıyor.

Anne Essum Tabancıoğlu, AA muhabirine, sarsıntı sırasında oğlunu yere yatırdığını, kızı Elif’in de babasının peşinden çıkmak için hareket ettiğini lakin betonların kızının üzerine çöktüğünü söyledi.

Depremde birinci başta yalnızca kendi binalarının çöktüğünü düşündüğünü anlatan Tabancıoğlu, felakette kızının yanı sıra kardeşinin ve 5 yeğeninin de hayatını kaybettiğini belirtti.

Tabancıoğlu, bir alışveriş merkezinde süreksiz olarak çalışan kızını kaybetmenin kederini yaşadığını aktararak, şöyle devam etti:

“Kızımdan geriye fotoğrafları kaldı, onlara bakarak teselli buluyoruz, onu hatırlıyoruz. Diğer bir şeyi kalmadı. Binanın koridorunda ayna vardı, daima orada durup fotoğraf çekilirdi. Fotoğraf çektirmeyi çok severdi. Kitapları, çantası, telefonu enkazın altında. Gidip mutfak dolabı almıştı, ‘Her şeyini ben yapacağım. Yusuf’a sana daima ben bakacağım’ sıkıntısı. Daima bu türlü anılar kaldı. Eşimle, telefonda kalan fotoğraflarla teselli oluyoruz. Çok acı bir durum, Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Çok sıkıntı bir şey, ciğerimiz yanıyor.”

Anne Tabancıoğlu, zelzelede kaybettiği kızının en büyük hayalinin öğretmenlik yapmak olduğunu lisana getirdi.

Baba Mustafa Tabancıoğlu da evladını kaybetmenin ıstırabını yaşadığını kaydetti.