Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Vekili İnceciköz, Hatay’da konuştu Açıklaması

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Vekili Birol İnceciköz, Afet Riskli Alan kapsamına aldıkları Antakya merkezdeki tüm eski eser sahibi depremzedelerin Beyaz Masa’ya başvurarak muvafakat vermeleri halinde, Bakanlığın uhdesinde projelerini ve imalatlarını yapmaya hazır olduklarını, bunun da hem sivil toplum kuruluşları hem de vatandaşlar tarafından memnunlukla karşılandığını belirtti.

İnceciköz, AFAD Uyum Merkezi’nde gazetecilere yaptığı açıklamada, dün Hatay’da iki kıymetli toplantı gerçekleştirdiklerini söyledi.

Birol İnceciköz, bunlardan birincisinin zelzele bölgesinde Kültür ve Turizm Bakanlığınca yapılan hibe yardımlarıyla, başkasının ise Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un 3 Ağustos’ta tanıtımını gerçekleştirdiği Antakya Müdafaa Emelli İmar Planı ile ilgili olduğunu aktardı.

Bütçelerin de ayarlandığının altını çizen İnceciköz, “Ancak ortaya çıktı ki bölgede çeşitli mimarlar üzerinden bu zelzele yardımlarına başvuran vatandaşlarımızın projeleri, birkaç mimarın elinde yığılmış. Kimi mimarda 60, kimi mimarda 40, kimi mimarda 30 proje birikmiş ve bu da gösteriyor ki bu projelerin makul müddetlerde hazırlanıp muhafaza bölge heyetine iletilmesi mümkün değil. Esasen bunun sonucu olarak da bütün bu hazırlıklarımıza karşın bize şimdi fiili bir proje gönderimi de bugün prestijiyle olmadı.” diye konuştu.

Dünkü toplantıda bu mevzuların ele alındığını anlatan İnceciköz, Antakya’daki depremzede vatandaşların bu konuda muhtaçlıklarını gidermek için ağır çaba sarf ettiklerini söyledi.

İnceciköz, şöyle devam etti:

“Afet Riskli Alan kapsamına aldığımız Antakya merkezdeki tüm depremzede vatandaşlarımıza, dilemeleri halinde verecekleri muvafakatle, Beyaz Masa’mıza yapacakları müracaatla hiç kimseye muhtaç olmadan Bakanlığımız uhdesinde projelerini ve imalatlarını yapmaya hazır olduğumuzu beyan ettik. Bunlar da hem sivil toplum kuruluşlarımız hem de vatandaşlarımız tarafından memnunlukla karşılandı. Burada önceliğimiz sarsıntının acı yaralarını bir an evvel silmek. Bunun için de hem Bakanlığımız hem Vakıflar Genel Müdürlüğümüz hem Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız alanda birçok uygulama yapıyor. Projelerimizi süratle tamamlıyoruz. Saha uygulamalarına giriyoruz. Sayın Bakanımızın 3 Ağustos’ta tekrar belirttiği Kurtuluş Caddesi ve Köprübaşı Meydanı ile ilgili kentsel tasarım çalışmalarımızın, Muhafaza Emelli İmar Planları’mızın son etabına geldik.”

Antakya Müdafaa Maksatlı İmar Planı ile saha uygulamalarına bir an evvel başlamayı istek ettiklerini belirten İnceciköz, “Gelecek süreçte hem Müdafaa Hedefli İmar Planı’nın kararlarıyla hem Bakanlığımızın Kurtuluş Caddesi’nde ve Köprübaşı Meydanı’nda yapacağı uygulamalarla Antakya tarihi kent merkezinin nasıl ihya olduğunu daima bir arada görmüş olacağız.” tabirini kullandı.

30 yapıda onarım çalışmaları fiilen başladı

Antakya’da 30 yapıda onarım çalışmasının fiilen başladığını vurgulayan İnceciköz, şöyle devam etti:

“Bunlardan değerlilerini biliyorsunuz, Habib-i Neccar Cami, Ulu Cami, Kurşunlu Han, eski müze binamız üzere değerli eserlerimizde şu anda çalışmalarımız devam ediyor. Yakında bütün bu çalışmaları bitirmeyi hedefliyoruz. İşte tam da bu yapıtlarımızın bağlı olduğu sokaklarda da eski kent dokusunu yine canlandırarak, insanlara kültürüyle, turizmiyle, gastronomisiyle bir kent modülünü bir an evvel kazandırmayı arzuluyoruz. Kentsel hafıza, insanların kendi yıkılmış kent dokusunun nasıl ayağa kalktığını görmeleri açısından bunu epey önemsiyoruz. Sayın Bakanımız da her ay, her hafta bu hususla ilgili bizden bilgi alıyor, mevzuyu yakından takip ediyor. İnşallah tüm bu süreçleri bitirdikten sonra Antakya kent merkezinin tarihi dokusuyla bir arada gelecek kuşaklara hoş bir miras bırakacağımızı düşünüyoruz.”

İnceciköz, zelzele bölgesindeki öteki 10 vilayette de Bakanlığa ilişkin eski eser yapıların onarımlarının başladığını lisana getirdi.

İnceciköz, Antakya’da zelzelede ziyan gören eski eser yapılarla ilgili acilen Antakya’da Afet Hafriyat Başkanlığı ile onarım, konservasyon ve ayıklama laboratuvarı kurduklarını bildirdi.

Her bir eski eser yapının parseline nazaran tüm gereçlerini tek tek incelediklerini kaydeden İnceciköz, “Bunlar yine tıpkı yerinde tıpkı gereçle ihya edilmek zorunda. Biz ayrıştırma merkezine taşınan ve kullanılabilir nitelikte olan materyallerin onarım sürecinde değerlendirilmesini sağlayacağız. Bu dünyada yapılmış bir şey değil. Bizim ülkemizin tarihine ve kültürüne duyduğu hassasiyeti, ehemmiyeti göstermesi açısından da umarım başka tüm ülkelere örnek olan bir uygulama olacaktır.” dedi.