Hataylı Depremzedeler, Sıkıntılarına Tahlil Bulmak İçin Dernek Kuruyor.

Haber: TAMER ARDA ERŞİN – Kamera: ÜNAL AYDIN

Hatay‘da depremzedeler; seslerini duyurmak, meselelerine tahlil bulmak maksadıyla Hatay Depremzede Derneği’ni kurmak için teşebbüs başlattı. Derneğin kurucularından, mesken işçisi Rime Çiçekli, “Her mahallenin kendi sıkıntısını lisana getirmesi için bu türlü bir depremzede derneği kurma kararımız var. Yardımlar kesildi. Bizim şu anda en temel gereksinimimiz ve en çok eksikliğini duyduğumuz şey su” dedi.

Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin en çok yıkıma yol açtığı Hatay’da depremzedeler problemlerini yetkililere duyuramayınca, devayı dernek kurmakta buldu. Hatay Depremzede Derneği, kuruluş süreçlerini gelecek günlerde tamamlayacak.

Derneğin kurucularından konut işçisi Rime Çiçekli, şunları söyledi:

“Depremin ikinci gününden beri dayanışma gönüllüleri ile birlikte burada bütün mahallelere yapılan yardımların daha farklı vakitlere, daha farklı alanlara taşınması için; her mahallenin kendi problemini lisana getirmesi için bu türlü bir depremzede derneği kurma kararımız var.

Yardımlar kesildi. Bizim şu anda en temel muhtaçlığımız ve en çok eksikliğini duyduğumuz şey su. Su olmadığı için yeteri kadar hijyene ulaşamıyoruz. Banyolarımızı istediğimiz üzere yapamıyoruz. 4-5 günde bir sular veriliyor, bazen haftada bir verildiği de olabiliyor. İçme suyuna ulaşamıyoruz. Hijyen hususlarına ulaşamıyoruz. Yardımla ilgili rastgele bir şey yok artık.”

Çiçekli, sıhhat meselelerinin da olduğunu aktararak, “Biz de ortak sıkıntılarımızı paylaşmak ismine bu türlü bir dernek teşebbüsünde bulunduk. Biz Dayanışma Gönüllüleri’nden çadır aldık ve devlet eliyle bize ulaşan hiçbir şey olmadı. (6 ay) çok sıkıntı geçti. Kışın şartları çok ağırdı. 5 kişi bir çadırda kalıyorduk. Artık, yazın sıcak havalarda, ki bahçede kurduk, çadırkentte filan değiliz. Haşere, akrep, yılanların olduğu yerlerde. Çok ağır koşullarda geçiyor. Kurallarımız çok ağır” diye konuştu.

Çiçekli devletin kurduğu konteyner ve çadır kentlerin konutlarından, ömür alanlarında uzakta olduğunu kaydederek, “Kendi insanlarım, sevdiklerim ve tanıdıklarımla bir ortada olmak istiyorum. Bana yabancı olan bir yerde yaşamak istemiyorum. Kendi alanımı istiyorum” diye ekledi.

“20 YIL YAŞADIĞIMIZ YERDEN ÇIKIP, HİÇ İLİŞKİN OLMADIĞIMIZ YERE”

Çiçekli, su ve sıhhatin temel sıkıntıları olduğunu vurguladı. Çiçekli zelzelenin akabinde yaşadıkları alana bakışlarını “Size ilişkin olan bir yerde tanıdık olan hiçbir şey görmemek çok acı. Tanıdık bir insan arıyorsunuz. Sarsıntı öncesi ile sonrası yaşadığı hayat, konuşmalar, paylaşımlar o kadar birbirinden o kadar çok farklı ki. Tanıdığınız, yıllarca vakit geçirdiğiniz insanların bir gecede nasıl değiştiğini ve yok olduğunu. 20 sene yaşadığınız bir meskenden çıkıp, hiç ilişkin olmadığınız yere, çok ağır kurallarda yaşamak kötüydü” diye açıkladı.

“AZALMASI GEREKİRKEN GÜNDEN GÜNE MESELELERİMİZ ARTIYOR”

Dernek kurucularından eğitimci Özgür Tıraş ise şunları söyledi:

“11 Eylül’de okullar açılacak. Okullar çocuklarımız açısından çok kıymetli. Lakin birçok okul Defne ilçesinde resmi kurumlar tarafından kullanılıyor. Bu ve bunun üzere birçok sorun. Bu sıcakta birçok kişi hijyen olmaması ve böcek ısırığından ötürü hasta oluyor. Büsbütün kent kendi bahtına bırakılmış. Kentin ortalarına giderseniz, kent harabe kente dönüştürülmüş. 6 ay olmasına karşın problemlerimizin azalması gerekirken, maalesef günden güne de meselelerimiz artıyor.

Bu sıkıntıları fakat bir ortaya gelerek çözebileceğimizi; bizi görmeyenlere gösterebileceğimizi, duymayan kulaklara da ileteceğimiz noktasında birlikte yan yana durmak fikri üzerine çıktı, bu teşebbüs.”

Dernek kurucularından Ali Ekşi ise sarsıntının tarihi 6 Şubat’ın akabinde hayatlarının değiştiğini açıklayarak, “Taleplerimiz var ve bizim taleplerimiz görmezden gelindi bugüne kadar. O kadar çok şeye gereksinimimiz var ki, bize kimse ulaşmayınca biz mecburen bu türlü bir yola başvurduk. Depremzedeler derneğini kurup haklarımızı savunacağız” dedi.

Ekşi, çalışmak ve hayatlarını devam ettirmek istediklerini lisana getirerek, “Ben 6 Şubat’a kadar esnaftım, şu an işsizim ve mecburen bu formda, istekli arkadaşlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Daima birlikte ayağa kalkmaya çalışıyoruz. Ben 3 aydır konteyner talebinde bulunmuştum. Maalesef hala bugüne kadar hiçbir ses gelmedi” diye vurguladı.

Depremzede Ekrem Dönmezer ise yöneticilerin vaatlerde bulunduğunu lakin hepsinin havada kaldığını belirterek, “İnsanların en büyük kahrı şu anda barınma ve su. Çok derecede salgın hastalık var ki ben de bunu atlattım, bedenim yaraya kesti” dedi.

“KENDİ GAYRETİMİZ İLE AYAKTAYIZ”

Dönmezer, mülkiyet haklarının bile ellerinden alındığını tabir ederek, “İnsanlar burada mallarının ne olacağı konusunda tedirginlikler yaşadı ve hala devam ediyor. Biz kendi yağımız ve gayretimiz ile, dayanışmamız ile ayaktayız” diye konuştu.