Hatay’da sarsıntıda binaları yıkılan aile, komşusuyla enkaz altında tanışmış

Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların akabinde Hatay’da yaşadıkları dairenin bulunduğu binanın yıkılması sonucu yaralanan aile, komşularıyla enkaz altında tanışarak, birbirlerine moral vermiş.

İnsani Yardım Vakfı ( İhh ) Antalya Şubesi arama kurtarma grupları, merkez üssü Kahramanmaraş‘ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan zelzelelerinin akabinde iki saat içinde gereçleri araçlara yükleyerek bölgeye hareket etti.

Hatay’a yönlendirilen ve birinci gün saat 16.00 civarında arama kurtarma çalışmalarına başlayan 28 kişilik grup, enkazdan ötürü ulaşımın olmadığı çalışacakları alanlara, jeneratör, delici, kesici aletler başta olmak üzere materyalleri sırtlarına yükleyerek ulaştı.

İlk gün enkazdan 5 kişiyi sağ çıkaran takım, merkez ve ilçelerde çok sayıda enkazda vazife aldı. Birinci hafta 22 kişiyi kurtaran gruba, Saraybosna, Endonezya ile İHH’nin Adana, Düzce ve Bursa grupları de dahil oldu.

200 kişiyi sağ çıkardılar

İki hafta boyunca hummalı çalışma yapan grup, toplam 200’ün üzerinde depremzedeyi enkazların altından sağ çıkarmayı başardı.

Antalya’ya dönen grubun önderi Ali Uygur, AA muhabirine, Antalya’nın Lara bölgesinde yaşayan bir üyelerinin sarsıntısı hissettiğini ve bir yerde sarsıntı olduğunu kendisi gece telefonla arayarak söylediğini anlattı.

İlk gün gece dolu ve yağmurun tesirli olduğunu lisana getiren Uygur, enkazın içinde terlediklerini, dışarı çıkınca da ıslanarak üşüdüklerini söyledi.

Telefon çekmediği için pozisyon atamadıklarını, bağlantı kuramadıklarını lisana getiren Uygur, hem Antalya grubunu hem de Bosna Hersek’ten, Endonezya’dan, İHH’nin birtakım şubelerinden gelen grupları koordine ettiğini bildirdi.

Beşer kişilik guruplar halinde enkazlarda misyon aldıklarına değinen Uygur, “200’ün üzerinde depremzedeyi sağ çıkardık. Arama kurtarma çalışmalarında farklı şeyler de yaşadık. Anne ile kızını kurtarmak için uğraş ettik. Şuurunu yüksek tutmak için konuşturuyorduk. Saatler sonra anneye ulaştık, çıkardık. Gerisindeki 8 yaşındaki kızına tam ulaşacağımızda sesi kesildi. Çıkardık, dakikalarca kalp masajı yaptım lakin döndüremedim.” diye konuştu.

“(Abi size kek yapacağız) diyenler oldu”

Uygur, günde 21 saat çalışıp, 2-3 saat dinlendiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“İskenderun’da 5 katlı binanın birinci katından 101. saatte art geriye 6 kişiyi kurtardık. Bu bize büyük moral oldu. Gerisinden komşuları olan 2 kişiyi kurtardık. Komşularıyla enkazda kalmışlar, morallerini yüksek tutmak için birlikte müzikler, marşlar söylemişler. Kaç yıldır tıpkı binada oturuyorlar, birbirleriyle enkazın altında tanışmışlar. Kurtarma sırasında çok samimiydiler, diyalog halindeydiler. ‘Çaya, çorbaya bekleriz, tatlı ısmarlayalım. Abi size kek yapacağız.’ diyenler oldu. Onlarla daima sohbet ederek şuur düzeylerini ölçmeye çalıştık.”

“Hayatını kaybedenlerin büyük kısmı birbirine sarılmıştı”

Yakınlarını kaybedenlere, vefatları söylemediklerini belirten Uygur, şöyle devam etti:

“Arkadaşlara, ‘Kesici delici alet getirin.’ diyorum. Sesimi duyan enkazın altındaki amca, ‘Aşağıda Turkcell bayisi var, orada kesici alet var. Benim çocuğa söyleyin, getirsin.’ diyor. Binanın yıkıldığından haberi yok, ortada ne bayi ne bir bina var. Çocuğu da enkazın altında. ‘Tamam söyleriz.’ diyorum. Enkazın altında bedeni buzdolabına sıkışmış, ‘Beni bırakın, annemi babamı kurtarın.’ diyor.”

Deprem anında daha çok “çök, tutun, kapan” yaparak hayat üçgeni oluşturanların kurtulduğuna dikkati çeken Uygur, “Ölenlerin büyük kısmı birbirine sarılmıştı. Beş kişilik aile, birbirlerine sarılmışlar, geniş yer kapladıkları için hepsi vefat etmiş. Başka farklı kapansalar kurtulma bahtları var.” dedi.