Hatay Tabiatı Müdafaa Derneği Lideri Abdullah Öğünç: “Hatay Havalimanı’nın Mevcut Yere Tekrar Üretimini Gerçek Bulmuyoruz, Buranın Tekrar Amik Gölü…

Hatay Tabiatı Müdafaa Derneği Lideri Abdullah Öğünç, 6 Şubat’ta meydana gelen zelzeleler sonucunda kullanılamaz hale gelen Hatay Havalimanı‘nın tekrar birebir yere yapılmak istenmesine ait, “Havalimanının kurulmuş olduğu Alüvyal tabanda vakit içerisinde zelzele olmadan dahi çökmeler devam etmektedir. Yaşanan ve yaşanabilecek sarsıntılar ise çökme ivmesini, sıvılaşmayı arttırabilecek niteliktedir. Kurutulduğu argüman edilen Amik Gölü, kış aylarında yine su toplayarak varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. Mevcut yere yine havalimanı inşasını yanlışsız bulmuyor ve onaylamıyoruz. Mevcut yerin öteki maksatlarla da kullanılmasına karşı olduğumuzu buranın yine Amik Gölü olarak ekosisteme ve etrafa yararının daha fazla olacağına inanıyoruz” açıklamasını yaptı.

Hatay Tabiatı Muhafaza Derneği İdare Konseyi Lideri Abdullah Öğünç, 6 Şubat zelzelelerinin tesiriyle yıkılan Hatay Havaalanı’nın tekrar tıpkı pozisyona yapılmak istenmesine reaksiyon gösterdi. Öğünç, mevzuya ait dün yaptığı yazılı açıklamada şunları söz etti:

“6 Şubat 2023’te 04: 17’de meydana gelen Kahramanmaraş merkezli sarsıntıdan epey fazla olumsuz etkilenen ve uçuş pistinde çökmeler olan Hatay havalimanı kullanılamaz hale gelmiştir. Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, Hassa, Belen, İskenderun afetin yakıcı ve can alıcı boyutuyla gayret ederken ne yazık ki havalimanının kullanılamaması birinci yardım, arama kurtarma takımları ve ekipmanlarının bölgeye ulaşmasını önemli manada geciktirmiştir.

“HATAY HAVALİMANININ MEVCUT POZİSYONU, HAVALİMANININ EKOLOJİK VE ÇEVRESEL TESİRLERİ AÇISINDAN UYGUN DEĞİLDİR”

Hatay Havalimanı, jeomorfolojik açıdan Antakya- Kahramanmaraş grabeni yahut çöküntü oluğu olarak tanımlanan alanda yer alan 1950’lerden itibaren kurutulmaya çalışılan Amik Gölü’nün en derin kısmına 2007 yılında inşa edilmiştir. Hatay Havalimanı‘nın mevcut pozisyonu, havalimanının ekolojik ve çevresel tesirleri, kurulduğu yerin litolojik ve tektonik özellikleri, hidrolojik havza özellikleri, mikroklimatik özellikleri açısından ve yetiştirilen ziraî eserlerin sıhhati açısından uygun değildir.

“HAVALİMANININ KURULMUŞ OLDUĞU ALÜVYAL YERDE VAKİT İÇERİSİNDE SARSINTI OLMADAN DAHİ ÇÖKMELER DEVAM ETMEKTEDİR”

Havalimanının kurulmuş olduğu Alüvyal yerde vakit içerisinde zelzele olmadan dahi çökmeler devam etmektedir. Bunun delilleri vardır. Yaşanan ve yaşanabilecek zelzeleler ise çökme ivmesini, sıvılaşmayı arttırabilecek niteliktedir. Kurutulduğu sav edilen Amik Gölü, kış aylarında yine su toplayarak varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. Çabucak çabucak her kış oluşan göl kimi yıllarda artan yağış ölçüsü ile daha geniş bir alana yayılmaktadır. Buna bağlı olarak taşkın boyutu ve oluşturduğu aksilikler da arttırmaktadır. 2012, 2019 kış aylarında taşkın ölçüsündeki artış havalimanının kullanımını olumsuz etkilemiş, limana gidişin gerçekleştiği karayolu ve yakın etrafı günlerce sular altında kalmıştır.

“GÖLÜN TEKRAR OLUŞMASI VE SULARININ TAŞMASI, HAVALİMANINA YAPILMIŞ OLAN YATIRIMLARIN REVİZYONUNU GEREKTİRMEKTE VE MALİYETİNİ DAİMA ARTTIRMAKTADIR”

Gölün tekrar oluşması ve sularının taşması, havalimanına yapılmış olan yatırımların revizyonunu gerektirmekte ve maliyetini daima arttırmaktadır. Lübnan dağlarından kaynağını alan Asi Irmağı havzasında kalan Amik Gölü ve Amik ovası yörede su denetimi açısından kıymeti büyük olan bir jeomorfolojik ünitedir. Hakikaten 6 Şubat sarsıntılarında Suriye’de yıkılan bir barajın suları Amik Ovası tabanında yayılmış böylece Antakya ve Samandağ ikincil bir felaketten korunmuştur. Göçmen kuşların göç yolu üzerinde olan havalimanın mevcut yeri, kuşların tesiriyle uçaklarda yaşanabilecek riskleri arttıracak niteliktedir.

“HATAY HAVALİMANI AMİK OVASININ 1. DECEDE VERİMLİ TARIM ALANLARINA ÇOK YAKIN BİR POZİSYONA SAHİPTİR”

Yaz aylarında (Nisan-Ekim arasında) Güneybatı-Kuzeydoğu istikametli ve şiddetli rüzgarların tesirinde kalan ovada Hatay Havalimanı bu rüzgarın en şiddetli estiği ve türbülans oluşumlarının ağır olduğu pozisyonlardan birindedir. Bu durum ise uçakların iniş ve kalkışlarında panik oluşmasına, uçuşun konforuna önemli olumsuz tesirler yapmaktadır. Bugüne kadar bir kazanın yaşanmaması da kıymetli bir talih olarak değerlendirilmelidir. Kış aylarında saha bilhassa sabah ve akşam saatlerinde ağır sis ile uçuşun zorlaştığı mikroklimatik kurallar barındırmaktadır. Kurutulmaya çalışılan gölün aynası (göl tabanı) üzerinde inşa edilen Hatay Havalimanı Amik ovasının 1. decede verimli tarım alanlarına çok yakın bir pozisyona sahiptir. Havalimanına inen-kalkan uçaklar, lojistik dayanak ve havalimanına olan ulaşım yoğunluğu üzere tesirlerle etraf ve tarım alanları üzerinde de baskı oluşturmaktadır.

“HATAY HAVALİMANININ MEVCUT YERE TEKRAR İMALİNİ YANLIŞSIZ BULMUYORUZ, BURANIN YİNE AMİK GÖLÜ OLARAK EKOSİSTEME VE ETRAFA YARARININ DAHA FAZLA OLACAĞINA İNANIYORUZ”

Günümüzün vazgeçilmezi özelliğindeki hava ulaşımına elbette Hatay ilinin de gereksinimi vardır. Lakin havalimanının yine imalinin gündeme geldiği bugünlerde mevcut yere tekrar havalimanı inşasını üstte saydığımız ve daha da arttırılabilir nedenlerden ötürü gerçek bulmuyor ve onaylamıyoruz. Mevcut yerin diğer gayelerle da kullanılmasına karşı olduğumuzu buranın tekrar Amik Gölü olarak ekosisteme ve etrafa yararının daha fazla olacağına inanıyoruz. Havalimanı üretimi için alternatif tekliflerimizi de yetkili kurumlarla paylaşmış bulunuyoruz. Bu alanlarda gerekli tetkiklerin, bahsin uzmanları tarafından yapılmasını ve Hatay’ın her doğal şart altında aktif olacak uygun yeni bir havalimanına kavuşmasını yetkili kurumların iş birliği ile mümkün olduğuna inanıyoruz.”