Hatay Depremzede Derneği: “Antakya ve Defne’de 207 Hektarlık Alan Rezerv Yapı Alanı Olarak Belirlendi.

Hatay Depremzede Derneği, geçen günlerde TBMM’de kabul edilen kentsel dönüşüm maddesine ait, “Antakya ve Defne’de 207 Hektarlık alan rezerv yapı alanı olarak belirlendi. Bu alanın içinde yaklaşık 50 bin kişi yaşıyor. Bu yasanın ülke genelinde çok büyük sakıncaları var. Bilhassa kentsel dönüşüm uygulanacak yerlerde şahısların mülksüzleştirilmesi, bulundukları yerlerden alınıp kırsal alanlara yerleştirilmesi ve kıymetli yerlerin ranta açılması üzere uygulamalarla karşılaşabiliriz. Hatay özelinde ise yasanın yönetime keyfilik tanıması nedeniyle önemli kuşkular var” açıklamasını yaptı.

Hatay Depremzede Derneği, TBMM Genel Konseyi’nde 7 Kasım 2023 tarihinde kabul edilen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanarak 9 Kasım’da yürürlüğe giren Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’a ait yazılı açıklama yaptı. Kanun, kentsel dönüşümde yaşanacak değişiklikler nedeniyle eleştirilmişti.

Açıklamada, Antakya ve Defne’de 207 hektarlık alanın rezerv yapı olarak belirlendiğini ve burada 50 bin kişinin yaşadığına dikkat çekilerek şu değerlendirmeler yapıldı:

“6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunda 09/11/2023 tarihinde değişiklik yapılmış, bu yapılan değişiklikten sonra Hatay halkında önemli kaygılar doğmuştur. Rezerv yapı alanı, kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ’nin yahut Yönetimin talebine bağlı olarak yahut resen Bakanlıkça belirlenen alanlardır. Antakya ve Defne’de 207 Hektarlık alan rezerv yapı alanı olarak belirlendi. Bu alanın içinde yaklaşık 50 bin kişi yaşıyor.

Bu yasanın ülke genelinde çok büyük sakıncaları var. Bilhassa kentsel dönüşüm uygulanacak yerlerde bireylerin mülksüzleştirilmesi, bulundukları yerlerden alınıp kırsal alanlara yerleştirilmesi ve kıymetli yerlerin ranta açılması üzere uygulamalarla karşılaşabiliriz. Hatay özelinde ise yasanın yönetime keyfilik tanıması nedeniyle önemli kuşkular var. Buna dair hepimizin aklındaki soruları Hatay halkı olarak yetkililere soruyoruz.

-Rezerv alan ilan edilirken bölge halkına bilgi verildi mi?

-İlgili meslek odalarından, hususun uzmanlarından görüş alındı mı?

-Rezerv alan ilan edilen yerlerde nasıl bir imar planlaması yapılacak?

-Bu alanda yapılacak konut ve işyerleri bölgenin eski sakinlerine mi verilecek, yoksa diğerlerine da tahsis edilecek mi?

-Bu alanda yapılacak konutlara yerleşim planlamasında toplumun demografik ve kültürel yapısı gözetilecek mi?

-Tüm bu süreçlerde adalet sağlanacak mı? Nasıl sağlanacak?

-Deprem öncesi bu alanlarda ikamet eden herkes, yeni planlamada yer bulabilecek mi?

-Mülkiyeti olmayıp kirada yaşamak zorunda kalan vatandaşlarımıza nasıl bir teminat sağlanacak? Bu beşerler yıllar boyunca konteyner kentlerde yaşamaya mahkum mu bırakılacaklar?

-Bu planlama gerçek manada bilimsel bir yaklaşımla ele alınacak mı? Nasıl?

-Bu planlamanın halkın faydasına olup olmadığı konusunda halka nasıl bir teminat sağlanacak?

-Bölge halkının mülkiyet hakları korunacak mı?

-Rezerv alandaki sağlam binalar korunacak mı yoksa yıkılacak mı, yıkılacaksa kamulaştırma mı yapılacak?

-Yapılacak konut ve işyerleri hak sahiplerine parasız mı verilecek, hangi kaidelerde teslim edilecek?

-Bu alanlardaki planlamada kat sınırlamalarında yaşanabilecek mağduriyetler nasıl tahlile kavuşturulacak?

-Bu yerler ne kadar müddette teslim edilecek?

-Yetkililer bu planın halkın faydasına olduğunu söylüyorsa neden yalnızca makul bir alanla sonlu kalınıyor?

-Yeni yapılacak konutların projesini kim ya da kimler yapacak?

-Yeni yapılacak konutların ihalesi halkın faydası doğrultusunda gerçekleştirecek mi?

Bunlar üzere birçok soru var akıllarda. Belirsizlikler, hiçbir halde bilgi verilmemesi, açıklama olmaması ve kararların kapalı kapılar arkasında yapılması nedeniyle insanların başında önemli kuşkular oluşmaktadır. Tüm bu belirsizlik insanlarımızı ümitsizliğe ve göçe zorluyor. Hatay halkı, yetkililerin bu sorularımıza hemen karşılık vermesini bekliyor.”