Hatay Defne’de, Yerinde Ayrıştırma ve Su Kullanmadan Moloz Kaldırma Çalışmalarına Reaksiyon: “Sağlam Olan Konutlarımızın Çökmesinden Korkuyoruz”

DÜZGÜN BARIŞ DENİZ

(HATAY) – Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat sarsıntılarında büyük yıkıma uğrayan Hatay’da ağır hasarlı binaları yıkma çalışmaları devam ediyor. Defne ilçesinde yaşayan vatandaşlar, yasak olmasına karşın, “yerinde ayrıştırma” ve “susuz moloz kaldırma” çalışmalarının sürdüğünü  belirterek duruma reaksiyon gösterdi. Bir yurttaş, “5 tane kepçe birebir anda kırım yapıyor. Sağlam olan konutlarımızın çökmesinden korkuyoruz. Konutumda çatlaklar olmaya başladı. Yerinde ayrıştırma yapılmaması gerekirken bir de dışarıdan moloz getirerek burada ayrıştırıyorlar” dedi.

Hatay’da ağır hasarlı binaların yıkılması ve enkazların kaldırılması çalışmaları devam ediyor. Hatay’ın Defne ilçesine bağlı Gültepe Mahallesi’nde yurttaşlar, yasak olmasına karşın “yerinde ayrıştırma” ve “susuz moloz kaldırılmasına” reaksiyon gösteriyor.

Yıkımlar yapılırken toz kalkmamasını önlemek için su kullanılmadığını söyleyen bir yurttaş, etraf mahallelerden de moloz getirilip mahallelerinde ayrıştırıldığını ileri sürdü. Yurttaş, “Biz komşular olarak gelip kepçecileri uyardık, ‘lütfen su sıkın’ diye. Hiçbir formda su sıkmıyorlardı. 5 tane kepçe tıpkı anda kırım yapıyor. Sağlam olan konutlarımızın çökmesinden korkuyoruz. Konutumda çatlaklar olmaya başladı. Bunun sorumlusu şirkettir. 30 günlük bebeğim var. Su sıkmalarını rica ettiğimizde, ‘Bana talimat verme, git şikayet et’ diyorlar. Polisi aradım gelmediler. Yerinde ayrıştırma yapılmaması gerekirken bir de dışarıdan moloz getirerek burada ayrıştırıyorlar” halinde konuştu.

“Deprem korkusunu atlatamamışken, sürekli bir sallantıyla yaşıyoruz”

Yaşam alanında yapılan yıkımların sağlam binalara da ziyan verdiğini belirten Defne ilçesi sakinlerinden Çiğdem Arslan ise şunları söyledi:

“Mahallenin, ömür alanının tam ortasında ayrıştırma yapılıyor. Burada sağlam binaları sallayarak vatandaşı rahatsız ediyorlar. Bizler şimdi zelzele korkusunu atlatamamışken, hayat alanlarında yapılan ayrıştırma nedeniyle daima bir sallantıyla yaşıyoruz. Öbür alan yokmuş üzere yerinde ayrıştırma yapılıyor. Çıkan toz ile vatandaşlara resmen azap yapılıyor.”

“Bu millet ölmedi, ölmesi için ellerinden geleni yapıyorlar”

Ayrıştırmada çıkan tozların halk sıhhatini tehdit ettiğini belirten bir öbür mahalleli de “Çok bir şey istemedik. Çadır istemedik, gelmedi de esasen. Biz yağmurun altında kaldık, ağaçların altına sığındık o denli barınabildik. O günden bugüne tozun altındayız. Yıkımlar başladı yine tozun altında kaldık. Rezervi kimse istemiyor. İnsan kalmadı burada. Bizi göç ettirmeye çalışıyorlar. Buradaki ömrümüzü kabul ettik ve devletten de bir şey istemiyoruz. Bizi buradan çıkartmaya çalışmasınlar. Bu millet ölmedi, ölmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Beşerler tozun altında. Öbür yerlerden demirleri getirerek ayrıştırmaya başladılar. Burada çocuklar, yaşlılar, teneffüs sorunu olanlar var” halinde konuştu.

“Sırf şirketler biraz daha para kazansın diye mahallelinin sıhhatiyle oynanmasına müsaade vermeyeceğiz”

Kendilerinin göç ettirilmeye zorlandığını söyleyen bir öteki Defneli de “Biz yağmurda, çamurda, tozda burayı terketmedik. Biz çocuklarımız 6 Şubat’ta betonların altında tir tir titrerken terk etmedik. Elektrik yokken, kent karanlığın altındayken terk etmedik. Artık de terk etmeyeceğiz. Rezerv istemiyoruz. Yalnızca şirketler biraz daha para kazansın, 3-5 demir çıkartsın diye mahallelinin sıhhatiyle oynanmasına müsaade vermeyeceğiz. Para babaları bizi bölüp, kente çökmeye çalışıyor. Büyük rant var, onun için kararlılar. Bizim gidecek diğer bir yurdumuz var. Yasalar uygulanmıyor. Hileyle kimi binalar ağır hasarlı gösteriliyor. Rezervle göç ettirilmeye çalışılıyoruz. Biz kanunların uygulanmasını istiyoruz” dedi.

“Bütün kent işgal altında”

Aynı yıkım firmasının birtakım çalışanlarının daha evvel kendilerini darp ettiğini tabir eden bir mahalle sakini de şöyle konuştu:

“Bu yalnızca Gültepe Mahallesi’nde olan bir sorun değil. Öbür mahallelere de sinsice girerek kendilerine nazaran hak arıyorlar. Bu ihale şirketi, biz konuşmaya geldiğimizde birinci vakitlerde bize şiddet uygulamıştı. Emniyet güçleri biz aradığımızda gelmedi lakin onlar aradığında çabucak geliyorlar. Bize ‘üç gün içinde çıkacaklar’ denildi, 3 ay oldu çıkmadılar. Hala sıhhatsiz yıkım yapılıyor. Her gün sarsıntı oluyor. Çocuklar ve yaşlılar tozun altında kalıyor. Bu çocukların sıhhatinde kalıcı bir hasar olursa bunun sorumlusu şirketler ve emniyet güçleridir. Biz bu alana geldikten sonra su sıkmaya başladılar. 2 hafta evvel denetimsiz bir formda yıkılan bina yola döküldü. Benim bu alana giremeyeceğimi söylediler. O vakit neden güvenlik şeridi çekilmedi buraya?”

Hatay Valiliği’nin, “ilimiz merkez ilçelerinde yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları kapsamında ayrıştırma çalışmaları yerinde yapılmayıp, belirlenen 61 bölgede yapılmaktadır” açıklaması yaptığı aktaran bir mahalleli, “Bu bölgeleri kimin belirlediğini bilmiyoruz. İnsan sıhhatini korumak için tedbirler alındığını söylüyorlar, külliyen palavradır. Bizim mahallemizde bize sorulmadan ayrıştırma yapılıyor. Biz ayrıştırma istemiyoruz. Bilerek bunu yapıyorlar. Az hasarlı olan binalarımızın hasarını arttırarak onları da yıkmaya çalışacaklar. Bütün kent işgal altında. Yerinde dönüşümle gereğince rant alamadıkları için rezerve döndürdüler. Biz rezerv istemiyoruz. Burayı yaşanmaz hale getirmek istiyorlar lakin buna müsaade vermeyeceğiz. Ne ihale şirketleri ne onların ele başları… Bize küstahca davranan, ölülerimizle alay eden, yüzümüze karşı utanmadan gülen hiçbir çalışanı buraya gelemeyecek” diye konuştu.