Halkevleri üyeleri imza kampanyası yaparken tekbir getiren küme engellemeye çalıştı

NUR KAPLAN

İzmir‘de, din adamlarının ‘manevi danışman’ olarak okullarda görevlendirilmesine yönelik ‘Çevreme Hassasım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)’ projesine karşı imza kampanyası başlatan Halkevleri üyeleri, tekbir getiren bir küme tarafından engellenmeye çalışıldı. Karşıyaka Halkevi yöneticisi Fazilet Engin, “Gelen bireyler pazardandı. Kendisini tanıtırken ‘ Karabağlar Menzil tarikatındanım’ diye bir cümle kullanıyor. Birkaç cümleden sonra 10-15 dakika tekbir getirme formunda devam etti. Beşerler, o durumu görünce masaya gelip daha fazla imza atmaya başladılar” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı ortasında imzalanan ÇEDES protokolü kapsamında din adamlarının ‘manevi danışman’ olarak okullarda görevlendirilmesi reaksiyonlara neden oldu.

ÇEDES projesi için pilot vilayetlerden biri olarak seçilen İzmir’de Halkevleri üyeleri, “ÇEDES iptal edilsin” talebiyle imza kampanyası başlattı. Konak’taki Hatay Pazarı’nda stant açan Halkevleri üyelerinin projeye karşı imza toplaması, tekbir getiren bir küme tarafından engellenmeye çalışıldı.

“BİR PAZARCI, ‘SİZ İSLAMA HAKARET EDİYORSUNUZ, DİNİMİZE KÜFREDİYORSUNUZ’ DİYEREK TEKBİR GETİRMEYE BAŞLADI”

Karşıyaka Halkevi yöneticisi Fazilet Engin, yaşananları şöyle anlattı:

“İzmir Halkevi olarak, ÇEDES protokolünü duyduğumuz anda, Eğitim-Sen ve öbür kurumlarla açıklama yaptık. Halkevi olarak imza kampanyalarına başlayalım dedik. Pazarlarda, kent merkezlerinde imza masası açmak ve halkı bilinçlendirmek istiyorduk. Bu çerçevede birinci masamız Karşıyaka’daydı, inanılmaz ilgi vardı, reaksiyon vardı. Akabinde Konak Alsancak’ta imza masamız oldu. Sonraki gün de Hatay Pazarı’nda kurduk. Konak Hatay’da masamızı açtık, bildirimizi dağıttık, güzel ilgi vardı. İnsanların reaksiyonları yeterli. Bu hususta 4-5 gündür yaptığımız çalışma sonucu aldığımız datalar de bu tarafta. Bir pazarcı, ‘Siz İslam’a hakaret ediyorsunuz, dinimize küfrediyorsunuz’ diyerek tekbir getirmeye başladı. Etrafında 3-4 kişi daha birikti ve tekbir getirmeye başladılar. Beşerler, Menzil tarikatından olduğunu söyleyen ve tekbir getiren bireye inanılmaz reaksiyon gösterdi. Masaya sahip çıktılar. Biz, 45 dakika daha imza topladık, imza föylerimiz doldu ve beşerler bizim yanımızda

durdular.

“KENDİSİNİ TANITIRKEN ‘BEN, KARABAĞLAR MENZİL TARİKATINDANIM’ DEDİ”

Seçim sonrası tarikatların, cemaatlerin Meclis’e ve eğitim alanlarına girdiği devirde daha fazla palazlanmaya başladılar. Gelen şahıslar pazardandı. Provoke etmek maksadıyla geldi. Ne broşürde o denli bir şey var ne de rastgele birimizin söylediği bir durum kelam konusu. Kendisini tanıtırken ‘Ben, Karabağlar Menzil tarikatındanım’ diye bir cümle kullanıyor. Birkaç cümleden sonra 10-15 dakika orta ara tekbir getirme formunda devam etti. Beşerler, o durumu görünce masaya gelip daha fazla imza atmaya başladılar.

“EĞİTİM ALANLARINDA BU BİÇİM PROJELERİN OLMASI GERÇEK DEĞİL”

Pazarda zabıta var. Zabıtanın alanına girmediği için yalnızca pazarcılara yerlerine gitmelerini söyledi. Sonrasında Hatay Karakolu’ndan, akabinde siyasi şubeden memurlar geldi. Karakoldan gelenler, ‘İzniniz var mı’ diye sordu. Bunun en demokratik hakkımız olduğunu söyledik. Eğitim alanında bu biçim projelerin olması, imamın girmesi, vaizin girmesi ya da rastgele bir din görevlisinin girmesi hakikat değil. Bu kadar öğretmen açığı var. Ataması yapılması gereken öğretmenler var. Pedagojik eğitim almamış, hiçbir uzmanlığı olmayan insanların ve diğer bir sıkıntıyla ve hedefle okullara girmesi hakikat değil.”