Ekrem İmamoğlu: Keşke buradan tüm İstanbullulara gece rahat uyuyun diyebilsem

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, zelzelenin vurduğu Hatay’da incelemelerde bulundu. İBB Uyum Merkezi’nden Halk Tv canlı yayınına katılan Ekrem İmamoğlu, mümkün Marmara sarsıntısına ait dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

“KEŞKE GECE RAHAT UYUYUN DİYEBİLSEM”

İmamoğlu, “İstanbullular geceleri rahat uyuyabilir miyiz?” sorusuna, “Keşke buradan tüm İstanbullulara gece rahat uyuyun diyebilsem” karşılığını verdi. İmamoğlu, kelamlarını şu halde sürdürdü: “İstanbul 99 sarsıntısıyla derinden hissetti ve yaşadı. O an prestijiyle 23-24 yıla yanlışsız gidiyor artık, bu sene Ağustos ayında 24 yıl olacak. 24 yıldır zelzelenin İstanbul için ne tabir ettiğini biliyor ve o tarihten bu yana da tekraren atılan adımlar, çizilen yol haritaları konuşuldu, hayata geçirildi, lağvedildi. Bugün gelinen noktalarda, gelir gelmez birinci yaptığımız şeylerden biri var olan zelzele raporlarını İBB tarafından yapılmış raporları incelemek, onlardaki bulguları tekrar tahlil etmek ve bunun üzerinden nasıl bir yol haritasını İstanbul’a çizebiliriz, gelecek stratejisi olarak ortaya koyabiliriz diye çalışmalar yapmak oldu. Sağlam bir zelzele çalıştayı yapmış olduğumuzu düşünüyorum. Ortak masa toplantılarıyla tahlillerimizi ağırlaştırdık.

“90 BİNİN ÜZERİNDE YÜKSEK HASARLI BİNA VAR”

Şuna kanaat getirdik: Ne yazık ki İstanbul 21 yılda hak ettiği derecede yol alamamıştı. Bu süratle devam ettiği takdirde İstanbul’un eksiksiz yenilendirilmesi ya da güçlendirilmesi için 100 yıla gereksinimimiz var. 100 yıl sonra esasen yine yapılması gereken birçok noktası olacak İstanbul’un. Biz yaptığımız araştırmalarla yüksek hasarlı, yıkılmak üzere olan 90 binin üzerinde bina olduğunu varsayımını kamuoyuyla da paylaştık. Bu hususta arayışlarımız sürdü.

“HERKESİN İÇİNDE OLMASI GEREKEN O SÜRECİ SAĞLAYAMADIK”

Yürütülen kentsel dönüşüm projelerinde tümden siyaset üstü hareket etmeyi, birbirimize dayanak olmayı öngören açıklamalarla hareket ettik. Günün sonunda yapılan planlar vs. adımlar attık. Fakat şunu söylemek zorundayım. Attığımız her adımla dahi gittiğimiz yol istediğimiz bir yol, uzunluk değil. 90 bin yapının güçlendirilmesi ya da yenilenmesi gereken İstanbul’un bir seferberliğe muhtaçlık duyduğunu Bakanlık ile yaptığım görüşmelerde ve sunumlarda aktardım. İstanbul’da sarsıntı sıkıntısını bir çatı halinde, bir komite, bir kurul üzere tek bir merkezden yönetilmesinin kaide olduğunu, bunun taraflarının hepsinin orada olması gerektiğini, Bakanlığın bu işe liderlik yapması gerektiğini lakin bu suratın bizi muvaffakiyete ulaştıracağını söylemiştim. Herkesin içinde olması gereken o süreci sağlayamadık.

“ACİLEN YOL ALMAMIZ GEREKİYOR”

Vatandaşımızın da kimi reflekslerini rehabilite etmesi lazım. ‘İstediğimi kazanamıyorum’ diye imza atmayıp bir binanın yenilenmesini engelleyen vatandaşlarımız, bunun bir rant problemi olmadığını anlamalı. İvedilikle yol almamız gerekiyor. Sarsıntının ne vakit geleceğini bilmiyoruz. Bunun bugünü yoktur, yarını yoktur. Şu anı vardır. O denli başlamamız gerekir. Bir iki hafta içerisinde elimizdeki envanterle yapmamız gerekenleri siyaset üstü bir halla planımızı programımızı yineleyerek açıklamasını yapacağız.

“BİZ KENDİMİZE BİNALAR YAPMADIK, TABUTLAR YAPTIK”

İnsanımızı kaybetmenin altında yatan sıkıntı o denli afetin büyüklüğü sıkıntısı değildir. Sıkıntı biz kendimize binalar yapmadık, tabutlar yaptık. Bugün onun acısını yaşıyoruz. Hakikat teknolojiyle yapılan hiçbir yapı insanın hayatına mal olmaz, tahminen hasar alır ancak hayatına mal olmaz.

“ESAS OLAN BU KENTİ GÜÇLÜ KILMALIYIZ”

Şimdiye kadar Kanal İstanbul yerine sarsıntısı konuşsaydık çok yol almıştık. Vaktimizi çalan o kadar makus kavramlar var ki bunlarla uğraş etmeliyiz. Temel olan bu kenti güçlü kılmalıyız.”