Deniz kumu sanıldı, kılcal damarlardan yüzeye çıkan sitrik kil olduğu anlaşıldı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Deniz kumu sanıldı, kılcal damarlardan yüzeye çıkan sitrik kil olduğu anlaşıldı

Denizden geldiği düşünülen toprak, yer altından çıkmış

Zemin sıvılaşmasının yanı sıra kil fışkırması da yapılara ziyan verdi

HATAY – Hatay İskenderun‘da zelzelenin akabinde deniz kumu olduğu düşünülen toprağın, fay sınırlarındaki kılcal çatlaklardan yüzeye çıkan sitrik kil olduğunu anlaşıldı.

Kahramanmaraş merkezli iki sarsıntının etkilediği kentler ortasında yer alan İskenderun‘da onlarca bina yıkıldı ve hasar aldı. Taşıyıcı sistemlerinde rastgele bir hasar oluşmayan kıyı bandındaki kimi binalarda ise yatmalar olduğu görüldü. Birebir vakitte yeniden kıyı şeridinde tabandaki kum dikkat çekmişti. Vatandaşların denizden geldiğini düşündüğü kumun aslında sitrik kil olduğu ve yer altından yüzeye çıktığı öğrenildi. Taban sıvılaşmasının yanı sıra kılcal damarlardan yüzeye fışkıran sitrik killer, pek çok yapıda çökmelere neden oldu. Kıyı bandında yıllarca denize doldurarak inşaat faaliyetlerinin yürütüldüğünü tabir eden İskenderun Teknik Üniversitesi Akademisyeni İnşaat Mühendisi Sıtkı Alper Özdemir, “Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen zelzele sonucunda fay sınırlarındaki kırılmaların sonucunda bilhassa yerde sıvılaşma gerçekleşen bölgelerde çöküntüler gerçekleşti. Fay çizgilerindeki kırılmaların sonucunda binaların oturumlarında farklı çökmeler olduğu hatta taşıyıcı sistemlerinde hasar olmayan binaların temellerinde yatmalar yaptığı gözlemlenebiliyor” dedi.

“Yüzeye gerçek kılcal damarlardan bir sitrik kil fışkırması gerçekleşti”

Deprem nedeniyle fay sınırlarının hareketi sonucu kılcal kırıklardan üste yanlışsız sitrik kilin çıktığını söz eden Özdemir, “Zeminin kum diye tabir ediliyor lakin sitrik kil gereci var. Bu da taşıma kapasitesi düşük olan yerlerin bariz özelliğini içeriyor. Yüzeye yanlışsız kılcal damarlardan bir sitrik kil fışkırması gerçekleşti. Taşıma gücü kapasitesi düşük bulunan ve İskenderun merkezi, Arsuz ve Karaağaç bölgesinde tıpkı sitrik kil fışkırdı. Kılcal damarlar da çatların gerçekleştiği bölgelerde bulunuyor. Bunlar aslında net özelliğini bize veriyor. Kentin hiçbir noktasında birebir taban kaidelerinde değiliz. Hem fay çizgilerindeki son durumu hem de sıvılaşma riski açısından bu bölgeleri tek tek tespit ederek raporlamamız ve yapılaşmamızı buna uygun yapmamız gerekiyor” biçiminde konuştu.