DEFNE VE SAMANDAĞ’DA ÇADIR VE KONTEYNER MESKEN TALEBİ

– KAHRAMANMARAŞ merkezli sarsıntılardan en çok etkilenen ilçelerden Defne ve Samandağ’da çadır kent ve konteyner meskenler kuruldu ancak depremzedeler muhtaçlığın devam ettiğini söyledi. Bilhassa kırsal mahallelerde yaşayanlar topraklarını terk etmek istemediğini lisana getirerek kalacak yerleri olmadığı için serada yaşadıklarını anlattı. Samandağ’ın Fidanlı Mahallesi’nden Zeki Sağ ”  6 Şubat’tan evvel bunu sorsanız şu cümleleri kurmazdım ancak en büyük hayalimiz, umudumuz prefabrik mesken. Beşerler bir prefabrik meskene sahip olmak için yaşıyorlar. Ben de onlardan bir tanesiyim. Tek gayem çocuklarımın eğitimi lakin prefabrik meskene sahip olmak istiyorum. Bu beni tahminen de en memnun insanlardan biri yapacaktır. Öncelikli çadırların sayısının artması lazım”dedi. Ferhat Belirli ise “Şu anda çadır kentte yaşıyoruz. Konteyner meskenlerin yapılacağı söyleniyor. Bence buna muhtaçlık var zira babam kenti terk etmek istemiyor” dedi. Rıdvan Anlar ise “Kalacak yerimiz yoktu seraya geldik. İçinde zerzevat vardı onların bir kısmını söktük, 10-15 kişi kalıyoruz. Çadıra gereksinimimiz var ancak belirli bir mühlet bizi götürür, konteyner konut olursa daha rahat ederiz” diye konuştu.

Hatay‘da sarsıntılardan sonra binlerce konut yıkıldı, ağır hasar aldı içinde durulamaz hale geldi. Kentte kurulan çadır kentler, konteyner konutlar var lakin depremzedelerin sayısı fazla olunca kâfi gelmiyor. Kırsal mahallelerde yaşayanlar toprağını, baba ocağını terk etmek istemiyor. Beşerler çadıra ulaşamadığı için ya kendi imkanlarıyla derme çatma kalabilecekleri bir yer oluşturmuş ya da seralardaki domatesini, salatalığını, biberini sökerek oralarda kalmaya başlamış.

BABAM KENTİ TERK ETMEK İSTEMİYOR

Defne’nin Orhanlı Mahallesi’nde kurulan çadır kentte ailesiyle yaşayan 24 yaşındaki Ferhat Belirli, “Önce hafif sonra yıkıcı bir biçimde sallanmaya başladı. Sonra çığlıklar duyduk. Elektrikler gitti, yağmur yağıyordu. Çocuk ve bayanları otomobillere yerleştirdik. Birkaç komşumuzun hayatını kaybettiğini gördük. Şu anda çadırda yaşıyoruz, gereksinimlerimiz karşılanıyor. Konteyner kent yapılacağı söyleniyor. Bence buna gereksinim var zira babam kenti terk etmek istemiyor. Ayrıyeten bulaşıcı hastalık riski olabilir o nedenle gereksinim. Biz ablamlarla buradayız ancak köyde bir ablam daha var, onu çadır için uzun bir müddet beklettiler, sonunda ulaştı” dedi.

“ÇADIRA İMKANIZ VARSA KONTEYNER MESKENE MUHTAÇLIĞIMIZ VAR”Raife Bıyıklı da “Çok feciydi hiç bu türlü bir şey yaşamamıştık. Çadırda yaşıyoruz fakat güç. Yardımlar bize yeteri kadar ulaşmadı. Çadıra, şayet imkanımız varsa konteyner meskene muhtaçlığımız var. Çadırda yemek yemek, hareket etmek çok güç. İçinde dolaşamıyorsun, önümüz yaz nasıl yaşayalım” diye konuştu.

“10-15 KİŞİ SERDA KALIYORUZ”Kalacak yeri olmadığı için ailesiyle serada yaşayan Rıdvan Anlar da “Deprem gecesi kendimizi zahmetle dışarı attık, çok korktuk. Konutumuz ikinci ve üçüncü sarsıntıdan sonra ağır hasar aldı. Kalacak yerimiz yoktu seraya geldik. İçinde zerzevat vardı onların bir kısmını söktük, yataklarımızı getirdik, soba kurduk, 10-15 kişi kalıyoruz, bir formda sığıyoruz. Gündüz sıcak, gece soğuk. Çadıra muhtaçlığımız var lakin aşikâr bir müddet bizi götürür konteyner mesken olursa daha rahat ederiz. Eşyalarımızı çıkaramadık, çıkarsak nereye koyacağız. Toprağımızı bırakıp bir yere gitmek istemiyoruz” dedi.

“BİR ÇADIRDA 5 AİLEYİZ, NASIL YETSİN?”Ali Durmaz ise “Hayatımda bu türlü bir zelzele görmedim çok korktuk. Tandırın olduğu yerde kendi imkanlarımızla bir çadır yapmıştık orada kalıyorduk. Yeni bir çadır geldi fakat yetersiz. Lakin Türkiye’nin dört bir yanından yardım geldi, Allah razı olsun. 70- 100 hane var köye 35-40 çadır geldi ancak yetmiyor. Bir çadır kuruyoruz ancak 5 aileyiz, nasıl yetecek” sözlerini kullandı.

“HALA ŞOKUN ETKİSİNDEYİZ”Samandağ’ın Fidanlı Mahallesi’nden Zeki Sağ da “Büyük bir sarsıntı, ses vardı. Ne yapacağımızı bilemedik. 2 çocuğumuz var o an yalnızca onları düşündüm. 20 günü geçti hala anlamaya çalışıyoruz. Hatay küçüktür beşerler birbirini tanır göç veren bir yer değildir. Merkezde ya da öbür köylerde yaşayanlarla yolumuz kesişmiştir, birbirimizi tanırız. Birçok insan üzere şokun etkisindeyiz. Aileden ve etraftan çok fazla kayıplarımız oldu. Çocukluğumun geçtiği, okuduğum yer, anılarımın olduğum Antakya, Armutlu’nun yerle bir olduğu aktarıldı” dedi.

“İLK GÜNDEN BERİ ÖNEMLİ MANADA ÇADIR SORUNU YAŞADIK”Eve girmenin imkansız olduğunu söyleyen Sağ, “Zaten bu türlü bir niyet içerisine de giremiyoruz. Zelzelenin 21’inci günündeyiz, 2 gündür çadırda yaşıyoruz. Birinci günden beri önemli manada çadır sorunu yaşadık. Hala sorun var kâfi değil. Bizler geniş aileyiz, köy olarak fidanla uğraşırız ve yerleşik bir hayata sahibiz. 20-30 aileye bir çadır geliyor lakin 10 kişilik oluyorlar. Konteyner konut olsa ne ala deriz lakin ulaşılamaz durumda. Tabi ki hijyen ve seyyar lavabo önemli problem” diye konuştu.

“PREFABRİK KONUTUMUN OLMASI BENİ EN MEMNUN İNSAN YAPAR”

Sağ, “Türkiye’nin büyük oranda fidan üretimi bu köyden sağlanır. Münasebetiyle buradan rastgele bir çadır kente gidemeyiz. Fidanları tohumdan alıp yetiştirip Avrupa’ya kadar gönderiyoruz. 6 Şubat’tan evvel bunu sorsanız şu cümleleri kurmazdım lakin en büyük hayalimiz, umudumuz prefabrik mesken. Beşerler bir prefabrik meskene sahip olmak için yaşıyorlar. Ben de onlardan bir tanesiyim. Tek gayem çocuklarımın eğitimi lakin prefabrik konuta sahip olmak istiyorum. Bu beni tahminen de en keyifli insanlardan biri yapacaktır. Öncelikli çadırların sayısının artması lazım” sözlerini kullandı.

– Hatay