CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, partisinin MYK toplantısı öncesinde Hatay’da konuştu Açıklaması

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Böyle acılar karşısında bir olmak, bir arada olmak, ortak gayret etmek, problemleri çözmek için geçmiş hesapları bir tarafa bırakarak, bir canı daha nasıl kurtarabiliriz arayışı içinde kenetlenmek bizim en büyük isteğimiz.” dedi.

CHP Merkez İdare Şurası (MYK), Hatay EXPO’da toplandı.

Kılıçdaroğlu, toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, yaşanılan zahmetler hasebiyle bu MYK’nin kendileri için kolay olmadığını, sıkıntıların aşılması için milletvekillerinin ve belediye liderlerinin ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini tabir etti.

Deprem sonrası çabucak Adana, Osmaniye, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Pazarcık, Samandağ ve İskenderun’a gittiklerini ve zelzelenin tüm gerçeğiyle bir manada yüzleştiklerini belirten Kılıçdaroğlu, depremzedelerin yaşadığı şartlarda bir akşamı Şanlıurfa’da, bir akşamı da Arsuz’da geçirdiklerini söyledi.

Acıların çok büyük olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, millete başsağlığı diledi ve “Elbette ki bu türlü acılar karşısında bir olmak, bir arada olmak, ortak çaba etmek, problemleri çözmek için geçmiş hesapları bir tarafa bırakarak, bir canı daha nasıl kurtarabiliriz arayışı içinde kenetlenmek bizim en büyük isteğimiz.” dedi.

Deprem bölgesindeki ziyaretlerinde makam aracı kullanmadıklarını, ziyaretleri partisinin milletvekilleriyle büyük bir midibüsle tamamladıklarını söz eden Kılıçdaroğlu, “Özellikle akşam saatlerinde, sıcaklığın eksi derecelere düştüğü bir ortamda, insanların yıkılan enkazın altındaki yakınlarını, kardeşlerini, akrabalarını bekleyenleri gördükçe, o dramı bir biçimiyle siz de yaşıyorsunuz zati. Dramın bir kesimi oluyorsunuz. Bizim yaşadığımız, nitekim büyük bir acı lakin sonuçta yakınlarını, çocuklarını, evlatlarını enkazın altında sağ çıkaranlar sevindiler fakat cansız vücutlarına ulaşanlar da büyük bir acıyla yüzleştiler.” dedi.

CHP milletvekili ve ilçe liderlerinin yakınlarından hayatlarını kaybedenler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Hangi partiden olursa olsun, bir siyasal partinin üyesi olup, ülkenin meselelerini çözmeye talip olan hayatlarını kaybeden bütün yurttaşlarımıza ve onlara Allah’tan rahmet, ailelerine de tekrar başsağlığı dileklerimi söz etmek isterim.” dedi.

“Devletin nefes alması demek, her meselede bürokrasinin kilitlenmesi demektir”

Kılıçdaroğlu, Genel Lider olduktan sonra en çok söylem ettiği sözcüğün “liyakat” olduğunu, 27,5 yıl devlette çalışan ve daha sonra siyasete giren bir kişi için liyakatin devlet idaresinde ne kadar kıymetli bir kavram olduğunu her gittiği yerde söylediğini söz etti.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Liyakati yok ettiğiniz vakit devlette çürüme başlar. Zira zirveden getirdiğiniz bir kişi aşağıda bürokrasiyi de dağıtıyorsa, ülke problemlerine kilitlenemez ve problemlerin ne olduğunu bilemez. Hangi birikimlerin hangi meseleleri yarattığını da bilemez. Bir sıkıntıyla karşılaştığında, o sorunu nasıl çözeceğini de bilemez. ‘Devlette çürüme var’ dediğim vakit kimi çevreler kızdılar ve öfkelendiler. Bugün bu felaket bize, devlette çürümenin nelere mal olduğunu gösterdi. Vaktinde tedbir alınması gerekirken, vaktinde talimatların verilmediğini, yerine getirilmediğini gördük. Devlet nefes alamazsa sıkıntıları çözemez. Devletin nefes alması demek, her meselede bürokrasinin kilitlenmesi demektir. Sorun karşısında şayet bürokrasi sessizliğini koruyor ve bir yerden talimat gelirse lakin harekete geçebiliyorsa, o vakit devlet nefessiz kalıyor demektir. Devletimiz büyük, evet devletimiz büyük. Devletimiz güçlü evet, devletimiz güçlü. Lakin o güçlü devletin nefes alması lazım. Bürokrasinin gereğini yerine getirmesi lazım, ‘Talimat gelmeden ben iş yapamam’ kavramı yoktur devlet idaresinde.”

Söylediklerini zelzele bölgesinde lisana getirmenin yanlışsız olmadığını söz edenler, “Şimdi siyaset vakti mıdır?” diyenler bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, yenilen ekmeğin, binilen otobüsün, uçulan uçağın, içilen suyun fiyatının siyaset tarafından belirlendiğini kaydetti.

Kılıçdaroğlu, “Bu sorunu halk yaşıyor ve ‘Benim kederimi kim dillendirecek’ diye benim yakama yapışıyorsa, ben onun sesi olmak zorundayım. Aksi halde ben niçin siyaset yapıyorum? Halkın meselesini dillendirmeyeceksek ben niçin siyaset yapıyorum? Siyaset halka hizmettir.” dedi.

Türkiye’nin sarsıntı jenerasyonunda olduğunun bilinmesine, uzmanların ikazlarına karşın “bol miktarda” imar affı çıkarıldığını, “oturulan konutların insanlara mezar edildiğini” kaydeden Kılıçdaroğlu, “Böyle bir siyaset olur mu Allah aşkına? İnsanın konutunu sağlam hale getirmek, o konutta insanın rahat oturabilmesini sağlamak, siyasetin konusu değil midir?” diye sordu.

Üniversite eğitiminin uzaktan yapılması kararına değinen Kılıçdaroğlu, “Üniversiteli öğrenciden ne istiyorsunuz? Zati salgında uzun mühlet eğitimden uzak kaldılar.” dedi.

Kılıçdaroğlu, yurtların depremzedeler için uygun olmadığını da belirterek “Depremzedeleri al, 5 yıldızlı otellerde ağırla. Bütün masraflarını da karşıla.” sözünü kullandı.

“4 bin 577 araç sarsıntı bölgelerine gönderildi”

Deprem neslinde olan Türkiye’de kentlerin büyütülerek, gerekli tedbirleri alınmaması halinde bu felaketlerle her vakit karşılaşılacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Biz devletin ve devlet bürokrasinin daha sağlıklı, daha dengeli bir anlayışla yönetilmesini istiyoruz. Tahminen vatandaşlarımız şu soruyu sorabilirler. ‘Efendim bu felaket yeni geldi’. Hayır efendim. Devletin bürokrasisi benim bildiğim en az 500’ün üzerinde sarsıntı raporu yayımlamıştır. Belediyeler, bakanlıklar, meslek kuruluşları yaptılar bu çalışmaları. TBMM yaptı bu çalışmaları, Mecliste en az 7-8 tane zelzele raporu var.” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, sarsıntının yaralarını sarmak için belediye liderlerinin uğraş harcadığını belirterek kelamlarını şöyle sürdürdü:

“142 belediyemiz var. 4 bin 577 araç sarsıntı bölgelerine gönderildi. 12 bin 163 işçi şu anda sarsıntı bölgelerinde vazife yapıyor. Toplam 2 bin 439 tır ve kamyon, 4 uçak, 5 gemi, 2 tren vagonuyla sarsıntı bölgelerine yardım gönderilmiştir. Günlük 200 bin öğün kapasiteli 34 taşınabilir mutfak, 140 bin kapasiteli 14 ikram aracı, 95 bin ekmek kapasiteli 9 taşınabilir fırın faaliyete geçmiştir. 245 tır içme suyu, 1 milyon 24 bin battaniye, 52 bin 369 ısıtıcı soba, 4 bin 726 çadır konteyner, 398 jeneratör sarsıntı bölgelerine gönderilmiştir. Belediyelerimiz bilhassa çadır, ısınma ve hijyen dayanaklarına yük vereceklerdir.”

Kılıçdardoğlu’nun açıklamasının akabinde kimi büyükşehir belediye liderleri da konuşma yaptı.

Daha sonra Hatay EXPO’da kurulan çadırda MYK toplandı. Toplantıya, CHP’li 9 Büyükşehir Belediye Lideri ve bölgede vazifeli milletvekilleri de katıldı.