Antakya’da Köylüler, Tarım Yerlerinin Kamulaştırılmasına Karşı Direniyor

DİLAN KUTLU

Antakya‘nın Dikmece köylüleri, TOKİ’nin kalıcı konut yapması için zeytinlik ve tarım yerlerinin kamulaştırılmasına karşı direnişlerine bugün de devam etti. Köylüler, kamulaştırılma kararı verilen tarım topraklarında toplanarak köy meydanına yanlışsız alkışlarla yürüdü. Çiftçilerden Aysel Sabahat Olgun, “Burada toplanmamızın gayesi bütün topraklarımızın alınması. Şu an benim 35 dönümüm gitmiş durumda. Öbür tarım alanlarımız, zeytinliklerimiz ve oturduğumuz yerler hepsi risk altında. Burada toplanmamızın emeli birlik, beraberlik içerisinde bu toprakları vermemek. Bizim gelir kaynaklarımız, tarım alanlarımız” dedi.

Deprem bölgesinde yeni konut imali için orman alanları ile zeytinliklerin imara açılmasını öngören düzenlemenin 14 Temmuz’da TBMM Genel Konseyi’nde kabul edilmesinin akabinde zelzele bölgesi Hatay’da tarım topraklarına konut üretimi için adımlar atılmaya başladı.

TOKİ’nin kalıcı konut yapması için Hatay’ın Antakya ilçesinin Dikmece köyü toprağının bir kısmı için kamulaştırma kararı alındı. Jandarma eşliğinde iş makinaları ile dün köylülerin tarım topraklarına girildi. Arazilerine iş makinalarını sokmayan köylüler önlerine barikat kuran jandarmayı alkışlarla protesto ederken, köylülerin direnişi üzerine iş makinaları geri çekildi.

Köylüler bugün de birebir iş makinalarının yerlerine girmelerine karşı sabahın erken saatlerinde tarım toprakları ve zeytinliklerinde toplanarak nöbet tutmaya başladı. İmara açılan zeytin bahçelerinde toplanan köylüler, köy meydanına yürüyerek kararı protesto etti. Birtakım köylüler de traktörleriyle alana geldi.

“KÖYLÜLER AKBELEN’E SELAM YOLLADI”

Köy meydanına yürüyüş gerçekleştiren vatandaşlar Akbelen’de direnen köylülere de selamlarını yolladı.

“35 DÖNÜM ARAZİM GİTMİŞ DURUMDA, TARIM ALANLARIMIZ, ZEYTİNLİKLERİMİZ VE OTURDUĞUMUZ YERLER HEPSİ RİSK ALTINDA”

Tarım toprağı istimlak edilen köylülerden Aysel Sabahat Olgun ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:

“Burada toplanmamızın maksadı bütün topraklarımızın alınması. Şu an benim 35 dönümüm gitmiş durumda. Öbür tarım alanlarımız, zeytinliklerimiz ve oturduğumuz yerler hepsi risk altında. Burada toplanmamızın emeli birlik, beraberlik içerisinde bu toprakları vermemek. Bizim gelir kaynaklarımız, tarım alanlarımız… Cetlerimiz bu toprakları elbiselerinde 50 yamayla gezerek biriktirip almışlar. Satmaya kıyamamışlar. Çocuklarına miras olsun diye… Yalnızca tek yaptığımız toprağımızı savunmak ve bunda da kararlıyız. Bizim yetkililerden istediğimiz, bu projelerin tekrar gözden geçirilmesini istiyoruz. Hiçbir vakit devletimizin karşısında olmadık. Askerimizle de devletimizle karşı karşıya gelmek istemiyoruz. Biz yalnızca huzurlu bir biçimde yaşamak istiyoruz.”