15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Coşkuyla Anıldı

Devletimizin bekası ve Milletimizin varlığına yönelik olarak iki yıl önce fetö terör örgütü tarafından kalkışılan hain darbe girişiminin yıl dönümünde Hatay Valiliği koordinesinde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinliği düzenlendi.

Etkinlikler kapsamında 15 Temmuz 2018 Pazar günü saat 20.00’de, Anıt Alanı’ndan başlayan ve halkımızın yoğun katılımı ile Milli İrade (DSİ) Parkı’nda sonlanan Milli Birlik Yürüyüşü gerçekleştirildi. Hatay Valisi Sayın Erdal Ata, ilimiz protokolü, farklı inanç ve kültürden tüm vatandaşlarımız ellerinde Türk Bayrakları ile milletimizin birliği, demokrasimizin bekası ve ülkemizin bölünmez bütünlüğü için omuz omuza yürüyerek Milli İrade (DSİ) Parkı’na geldiler.

Buradaki program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayıp Nakib Camii imam hatibi Hafız Musa Esatoğlu’nun Kuran-ı Kerim tilaveti ve İl Müftüsü Hamdi Kavillioğlu’nun yaptığı dua ile devam etti.

İlk olarak etkinlik; Türkiye Cumhuriyeti Başkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın Eşi Emine Erdoğan ile birlikte İstanbul Şehitler Köprüsünde yapılan 15 Temmuz Şehitler Anıtı’nı ziyaret etmesi, şehitler için yapılan duaya eşlik etmesi ve Başkan Erdoğan’ın 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü münasebetiyle 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde halka hitap etmesinin canlı bağlantı ile izlenmesiyle sürdü.

Başkan Erdoğan’ın Şehitler Köprüsünde toplanan vatandaşlara hitaben Şehitler Anıtı’ndan yaptığı ve video konferans ile canlı olarak izlenen konuşma, Hataylı hemşehrilerimize coşku dolu anlar yaşattı.

Sayın Erdoğan konuşmasına, “15 Temmuz, millî iradenin vesayete, cesaretin ihanete, milletin hainlere galebe çaldığı, insanlık tarihine altın harflerle yazılmış büyük bir demokrasi mücadelesinin adıdır. Bu mücadelenin ve zaferin sahibi 81 milyonun tamamıdır.15Temmuz, tüm Türkiye’nin, milletimizin tüm fertlerinin zaferidir” diyerek başladı.

“BEDEL ÖDEMEDEN HİÇBİR BAŞARI ELDE EDİLMEZ”

Başkan Erdoğan konuşmasında, “Bugün hem derin bir kederi hem de büyük bir gururu aynı anda yüreğimizde hissediyoruz. Bir taraftan 251 vatandaşımızı bir gecede kaybetmenin hüznünü tekrar yaşarken, diğer taraftan da dünyada eşine az rastlanır bir direnişe imza atmanın gururunu yaşıyoruz. Bir yandan daha ömrünün baharındaki 16-17 yaşındaki gencecik fidanları toprağa vermenin acısını yeniden duyarken, aynı zamanda da vatanımızı kurtarmanın onurunu hissediyoruz. Şüphesiz hiçbir zafer, altın tepside sunulmaz. Fetih sancağı, kolayca burca dikilmez. Bedel ödemeden hiçbir başarı elde edilmez. Tarihimiz boyunca kazandığımız her zaferin gerisinde fedakârlık vardır, azim, dirayet ve cesaret vardır” açıklamasında bulundu.

“15 Temmuz zaferimiz büyük bir fedakârlığın eseridir” diyen Başkan Erdoğan, “Bu zafer, milletimizin direnişi yanında o gece tanklara, uçaklara meydan okuyan şehit ve gazilerimizin cesaretinin sonucudur. Silah ve bomba seslerinin gecenin karanlığını deldiği o gece Türk Milleti, cesareti, dirayeti ve mücadelesiyle bu topraklarda Çanakkale ruhunun, Kuvayı Milliye şuurunun hâlen diri olduğunu göstermiştir. Fetö’nün ölüm kusan silahları karşısında milletimiz canından, kimi zaman canından daha çok değer verdiği evlatlarından vazgeçmiş; ancak vatanına namahrem elinin değmesine müsaade etmemiştir. Bu millet FETÖ eliyle Türkiye’nin hizaya sokulmasına, terbiye edilmesine, müstemlekecilerin uydusu hâline getirilmesine izin vermemiştir. 15 Temmuz, Türk Milleti’nin yeniden dirilişinin, yeniden şahlanışının, iradesine yönelen saldırılar karşısında tekrar kıyama kalkmasının adıdır” dedi.

“15 TEMMUZ SÜRECİNDE ŞAHİT OLDUĞUMUZ RİYAKÂRLIKLARI HAFIZAMIZA NOT ETTİK”

“Yıl dönümleri aynı zamanda muhasebe ve murakabe günleridir” şeklinde konuşan Başkan Erdoğan, “Ülke, millet ve devleti yönetenler olarak 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşadıklarımızdan çok büyük dersler çıkardığımıza inanıyorum. Öncelikle 15 Temmuz bizlere, kimin ülkemizin kara gün dostu olduğunu, kimin de sadece iyi gün dostu olduğunu gösterdi. Biz millet olarak derin bir hafızaya sahibiz. Yaşadığımız hadiseleri iki de bir gündeme getirmesek de onları asla unutmayız, unutturmayız. Geçmiş tecrübelerden aldığımız derslerle geleceğimizi aydınlatacak adımlarımızı atarız. 15 Temmuz sürecinde şahit olduğumuz riyakârlıkları da aynı şekilde hafızamıza not ettik” diye ekledi.

“BU MİLLET HÜRRİYETİNE CANI PAHASINA SAHİP ÇIKAN BİR MİLLETTİR”

Başkan Erdoğan, “Nasıl tanklara alkış tutanları, darbecilerle anlaşıp tankların arasından sıvışanları unutmuyorsak o gece başta bu köprü olmak üzere ülkemizin farklı köşelerinde yaşanan kahramanlıkları da unutmayacağız. O tarihî gece boyunca gözlerimizi yaşartan, göğsümüzü kabartan birçok kahramanlık hikâyesine şahit olduk. O gece milletimizin bağımsızlığı için neleri göze alabileceğine bir kez daha çok yakından şahitlik etti” dedi.

Başkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “15 Temmuz bize şu hakikati bir kez daha gösterdi. Bu millet, asil bir millettir. Bu millet, cesur bir millettir. Bu millet, kahraman millettir. Bu millet, hürriyetine canı pahasına sahip çıkan bir millettir. Bu millet, vatanı söz konusu olduğunda aynı safta buluşma erdemi gösteren necip bir millettir. Türkiye’de demokrasinin de, bağımsızlığımızın da en büyük garantisi, ferdi ve hizmetkârı olmaktan her zaman şeref duyduğum işte bu millettir.”

Başkan Sayın Erdoğan’ın konuşmasının ardından ilimizdeki program akışına geçildi.

Hatay Valisi Sayın Erdal Ata yaptığı konuşmada iki yıl önce, gerçekleştirilmek istenen askeri darbe görünümlü ihanete karşı gösterdiğimiz milli direnişi ve aziz şehitlerimizi anmak üzere bir araya gelmiş olduklarını belirtti. 15 Temmuz 2016, yüce Türk Milletinin bağımsızlığına kast edilmek istenen bir gün olarak başlamışsa da aziz milletimizin milli mücadele ruhunu hatırlatan birlik ve beraberliğiyle tarihe demokrasi ve milli birlik günü olarak geçmiştir. 15 Temmuz’da, milletimize olduğu kadar, milletin iradesine de kast edilmiş, Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalanmış ve halkın oylarıyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanına hainlerce saldırılar düzenlenmişti. Saldırılara karşı kararlı duruşu ve demokrasiye sahip çıkma çağrısı ile kısa zamanda halkımızın meydanlara çıkmasını sağlayan Sayın Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, tüm siyasi parti liderlerine, sivil toplum örgütlerine ve tüm vatandaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.

Vali Ata konuşmasını şu şekilde sürdürdü” 15 Temmuz, hızla gelişen, bölgesinde ve dünyada söz sahibi olmaya başlayan Türkiye’yi durdurma hevesindeki dış güçlerin bir asır önce Çanakkale’de olduğu gibi aziz milletimizin önünde bir kere daha diz çöktüğü tarihtir. Çünkü 15 Temmuz her ne kadar cemaat görünümlü bir terör örgütünün kalkışması gibi görünse de arkasındaki güçlerin kimler olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. İsimleri, ideolojileri, amaçları farklı gibi görünse de yolumuza çıkarılan tüm terör örgütlerinin, yine aynı güçler tarafından idare edildiğini de biliyoruz. Türkiye’yi başka ülkelerle karıştıranlara, terör örgütleriyle sıkıştırıp yön verebileceğini sananlara ve en sonunda içerideki hainlerle yönetimini dizayn etmeye, ele geçirmeye kalkışanlara gerekli cevabı 15 Temmuz’da büyük Türk Milleti vermiştir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün hepimizin ezbere bildiği gençliğe hitabında, adeta 15 Temmuz ihanetine işaret ettiği şu satırları sizlere bir kere daha hatırlatmak istiyorum: “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!” O gece birinci vazifesi bildiği istiklal ve cumhuriyetini korumak için, içinde bulunduğu şartları düşünmeden sokaklara çıkan; elinde sadece Türk bayrağıyla tanklara, mermilere, uçaklara direnerek devletine, vatanına, atalarının emaneti bağımsızlığına sahip çıkan bu aziz milletin bir ferdi olmaktan gurur duyuyorum. Bu gece iki yıl önce gösterdiğimiz iradeyi tüm şer odaklarına bir kere daha haykırmak, dünyaya aynı azim ve kararlılıkta olduğumuzu göstermek için toplandık.15 Temmuz, toplumunun kutuplaştığı, değer yargılarının unutulduğu, kültürünün yozlaştığı düşünülen Türk Milletinin zor zamanlarda bir ve beraber olma refleksinin hâlâ çok canlı olduğunun bir göstergesidir. Çünkü o gece toplumu ayrıştırdığı düşünülen ne kadar farklılık varsa hepsinin silindiğine, milletin vatan sevgisi paydasında birleşerek omuz omuza mücadele verdiğine ve hep birlikte milli iradeye sahip çıktığına şahit olduk. O gece, gösterdikleri kahramanlığı canlarını vererek taçlandıran şehitlerimiz ve vatan uğrunda can verme azminde olan gazilerimiz olmuştu. Bu vesileyle tüm şehitlerimizi bir kere daha rahmet ve minnetle, gazilerimizi de şükranla anıyoruz.

15 Temmuz milletimizin dik duruşuyla birlikte asil ve asıl güvenlik güçlerimizin metanetli, vakur ve mertçe müdahalesi sayesinde yazılmış bir destandır. Türk Silahlı Kuvvetlerine ve diğer devlet kurumlarına sinsi emellerini gerçekleştirmek için sızmış olan bir avuç hain yüzünden kahraman silahlı kuvvetlerimize ve emniyet teşkilatlarımıza güvenimizi yitirmemeli, başta güvenlik güçlerimiz olmak üzere tüm devlet kurumlarına milletçe sahip çıkmalıyız. Bu kurumların devletimizi ayakta tutan temel taşlar olduğu unutulmamalıdır. İlimiz demokrasiyi gerçek anlamda yaşayan ve yaşatan ayrıcalıklı bir şehirdir. Farklılıklarıyla kardeşlik ve barış içinde yaşayan Hatay, bu anlamda demokrasinin gerçek değerini ve önemini çok iyi bilir.

Vali Ata, 15 Temmuz’u anmak üzere tüm Türkiye’de olduğu gibi ilimizde de meydanları doldurarak birlik ve beraberlik içinde demokrasiye her daim sahip çıkma mesajı verilen bu gecenin düzenlenmesinde emeği olan herkese teşekkür ettiğini belirterek sözlerine son verdi.

ALİYAD Başkanı Nasrettin Eskiocak yaptığı konuşmasında “ Peygamber Efendimiz “Vatan sevgisi imandandır” diye buyurmuştur. Peygamber efendimizin bu sözüne dayanarak vatanını seven ve sahip çıkan herkes gerçek bir iman sahibidir. Türkiye Cumhuriyetinin düzenini bozmak ve azizi vatanımızı karıştırmak niyetinde olan kişilerin İslam ve din adını kullanmaları çok vahim bir durumdur. Bu kişiler vatan haini olduklarını kendileri ispatlamışlardır.” dedi.

Ermeni Cemaati Başkanı Cem Çapar yaptığı konuşmada “ Güçlü olmak için çok çalışmamız lazım. Güçlü olmamız lazım. Canını azizi vatanı için feda eden şehitlerimiz için çok çalışmamız lazım. 1915 Çanakkale ruhuyla, 15 Temmuz ruhuyla çok çalışmamız lazım. Yan yana, omuz omuza durmamız lazım çünkü biz birlikte güçlüyüz, biz birlikte Türkiye’yiz. ”dedi

Protestan Cemaati Vakfı Başkanı Corc Kocamahluoğlu ise yaptığı konuşmasında “ Aziz şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Aziz milletimiz, güçlü devletimiz bu hain kalkışmaya canlarıyla karşı koyarak zafer kazanarak demokrasinin ilelebet yaşamasını sağlamıştır.” dedi

Ortodoks Kan Delüller Jan yaptığı konuşmasında “ 15 Temmuz 2016 günü neydi? Milli birliğimize, halkın egemenliğinin temeline dayanan demokrasimize baskı kurularak ve zor kullanarak darbeyle ortadan kaldırılması girişimiydi. Tüm halkımız demokratik direnme hakkını kullanarak karşı durması ile bertaraf edilmiştir. Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada sivil yada askeri ayrım yapmaksızın darbe girişimine karşı olduğumuzu ifade etmek isterim. Bu hain darbe girişimi sırasında şehit olan vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize şükranlarımı sunuyor, onlara sağlıklı yaşam temenni ediyorum. Dileğimiz dünyada barışın, sevginin ve kardeşliğin tesis edilmesidir.” dedi

İl Müftüsü Hamdi Kavillioğlu yaptığı konuşmasında “Bu akşam burada hayatımızın müstesna bir anını, çok ulvi duyguların coşkusu içerisinde geçiriyoruz. Çünkü şehitlerimizden bahsediyoruz. Ülkemiz iki yıl önce tarihin en ağır imtihanlarından birini yaşamıştır. 15 Temmuz gecesi hayasız bir akına maruz kalınmıştır. İdarecilerimizin dirayeti, aziz milletimizin cesareti kahraman silahlı güçlerimizin üstün gayreti ile bu büyük tehlike bertaraf edilmiştir.” dedi

Hatay Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birlik Başkanı Abdülkadir Teksöz ise konuşmasında o gece yaşadığı bir anısını anlattı. “ O gece bende oğlumla birlikte İstanbul Boğazına yakın bir yerdeydim. O gece bir kaostu . Alevisiyle, Sünnisi ile, Yahudi’siyle, Ermeni’siyle biz hep birlikte Türkiye’yiz. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. “ dedi

Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin yaptığı konuşmasında “ Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu coğrafyada cumhuriyet ve demokrasiyi ilelebet yaşatmak uğruna çeşitli bedeller ödememiz gerekmiştir. İki yıl önce bu vatan uğruna kanını, canını feda eden şehitlerimizi saygı ile anıyor, gazilerimize acil şifalar diliyorum. ”dedi

AKP Antakya İlçe Başkanı Ramazan Alparslan yaptığı konuşmasında “Vatanımızın tek bir taşını vermemek için canlarını feda eden şehitlerimize selam olsun, 15 Temmuz gecesi vücudunu tankın altında siper eden yiğitlere selam olsun diyorum. helikopterlerden sıkılan mermilere göğsünü siper eden yiğitlere selam olsun diyorum” dedi

Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci de yaptığı konuşmasında “Tarih boyunca Türk Milleti destanlar yazmıştır. Milletimizin kurduğu 16 tane devletin tarihini incelediğimizde bulundukları her bir coğrafyada, barışın, huzurun, kardeşliğin güvenin teminatı olmuş. Farklı kültür ve farklı inançların bir arada yaşayabilmesinin bir teminatı olmuştur. Bu vatan topraklarında yaşayabiliyorsak Çanakkale’den, Kurtuluş Savaşından günümüze kadar gelen aziz şehitlerimiz sayesindedir.” dedi

MKÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya yaptığı konuşmasında ”Bugün şerrin hayır olduğu gündür. Bugün emperyalist devletlerin heveslerinin kursaklarında kaldığı bir gündür. Milletçe meydanlarda tüm dünyada örneğine rastlanmamış bir demokrasi, birlik ve beraberlik dersi verilmiştir.” dedi

Hatay MHP milletvekili Lütfi Kaşıkçı yaptığı konuşmasında “ 15 Temmuz günü demokrasiye, vatanın birlik ve beraberliğine sahip çıkan şehitlerimize Allahtan rahmet, gazilerimize de acil şifalar diliyorum.15 Temmuz’da kalkışma yapanlar bu millet tarafından atılan Osmanlı tokadı ile cevaplarını aldılar.” dedi

Hatay AKP milletvekili Sabahat Özgürsoy Çelik yaptığı konuşmasında “ Tam da bu meydanda iki yıl önce hep beraber ellerimizde bayrakla, göğsümüzde imanla birlikte yürüdük ve dedik ki hiç kimsenin irademize fesat karıştırmasına müsaade etmeyiz. Dedik ki hiç kimseye verilecek tek bir çakıl taşımız dahi yoktur. Bizim toprağımız çok kıymetli. Zira şüheda ile yoğrulmuştur. Zira bizim topraklarımız kanla yoğrulmuştur” dedi.

İlimizin farklı inanç ve kültürden tüm renklerinin omuz omuza katılarak bir kez daha güçlü bir mesaj verdiği etkinliğe Hatay Valisi Sayın Erdal Ata’nın yanı sıra Hatay Milletvekilleri Hüseyin Yayman, Sabahat Özgürsoy Çelik, Lütfi Kaşıkçı, 2’nci Hudut Alayı Komutanı Vekili P. Albay Muzaffer Dinç, Başsavcı Vekili Atalay Aygeç, MKÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, Vali Yardımcıları Bilal Ölmez, Hüseyin Demirbaş, Mahmut Hersanlıoğlu, Meral Batı Demirbaş, İl Jandarma Komutan vekili Albay Haşim Göksel, İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, İl Müftüsü Hamdi Kavillioğlu, Antakya Kaymakamı Eflatun Can Tortop, Defne Kaymakamı Nevzat Şengök, Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci, ALİYAD Başkanı Nasrettin Eskiocak, Ortodoks Cemaati Temsilcisi Jan Dellüler, Protestan Kilisesi temsilcisi Yakup Chang, Musevi Cemati temsilcisi Şaul Cenudioğlu, Ermeni Cemaati temsilcisi Cem Çapar, HESOB Başkanı A. Kadir Teksöz, ATSO Başkanı Hikmet Çinçin, Kurum il müdürleri ve binlerce Hataylı katıldı.