Hatay’da rezerv alanı kararına reaksiyonlar sürüyor

(HATAY) – Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat sarsıntılarının tesirinin en fazla hissedildiği Hatay’da yurttaşlardan ‘rezerv alanı’ kararına yansılar sürüyor.

Rezerv alandaki az ve orta hasarlı yapıların boşaltılması tebligatı gönderilen Hataylılar, ortada kendilerinin lehine bir durum olmadığını belirtiyor.  Antakya ilçesine bağlı Ürgen Paşa Mahallesi’ndeki yurttaşlar rezerv alanı kapsamına alınan bölgelerle ilgili mahalle toplantıları düzenleyerek, yansılarını lisana getiriyor.

Ürgen Paşa Mahallesi sakinlerinden biri toplantıda şu görüşleri söz etti:

“Rezerv ile ilgili Kasım ayında bir yasa çıkardılar. Bakan, bakan yardımcısı, bütün bürokratlar ve bütün politikler bu yasa ile ilgili tek söz etmiyor. Çıkıp halkı bilgilendirme toplantılarında eski afet maddesinden örnekler veriyorlar. Eski maddede 18 yıl faizsiz, 2 yıl ödemesiz üzere şeyler var. 7269 sayılı Afet Maddesi’ni bütün detaylarıyla anlatıyorlar fakat bu rezerv o yasaya nazaran değil. Kasım ayında çıkan 6306 sayılı kentsel dönüşüm maddesine nazaran yapılacak. Münasebetiyle maalesef resmi vazifeliler, başta bakan ve bakan yardımcıları olmak üzere hepsi halka palavra söylüyorlar, gerçek maddeyi anlatmıyorlar. Aylardır bunun için koşturuyoruz, bizim öğrendiğimiz şöyle bir şey var, ‘Her kim rezerve evet diyorsa iki seçenek var, ya rezervi bilmiyor, anlatılan şeylere kanmıştır âlâ bir şey zannediyor ya da kesinlikle bundan çıkarı var cebine bir şey giriyor.’ Diğer bir yol yok. Rezerv ilan ettikten sonra bunlar diyor ki rastgele bir münasebet ile afet ve gibisi sorunlarla bir bölgeyi rezerv ilan ediyor. Rezerv ilan ettikten sonra 30 gün içerisindeki bütün tapular iptal ediliyor. Sizin tapularınız artık size ilişkin değil, hazineye ilişkin. Sonra diyor ki ‘Ben buradaki bütün parselleri iptal edeceğim, bütün binaları yıkacağım.’ Sen diyorsun ki ‘ama benimki sağlam.’  O diyor ki ‘Ben kenti bütünlüklü yapacağım için bunlar benim projemi bozar.’ Onun için hasarlı hasarsız bakmaksızın sağlam ya da çok hasarlı bakmaksızın bütün binaları yıkacaklar.”

Bir diğer mahalleli de “Rezerv alan istemiyoruz. Kendi konutumuzu yerinde bıraksınlar biz kendimiz yaparız. Alındı mı yerlerimiz, şu an fiyat belirli değil. Milyonlardan bahsediliyor. Zati yok. Konutlarımız gitti, canlarımız gitti. Hiçbir halde biz rezervi istemiyoruz” halinde konuştu.

Depremde meskeninin hasar almadığını söyleyen bir yurttaş da “Bizim apartmanımız sağlamdı. 9 daire var, 9 aile oturuyor içinde. Biz nereye gideceğiz? Malımız yok, mülkümüz yok, toprağımızı aldılar. Rezerv alan olmasını istemiyoruz, muhakkak kabul etmiyoruz.” dedi.

“Bu yaşımda beni dışarı atmasınlar”

Bir öteki yurttaş da şunları söyledi:

“Ev yıkıldı, sarsıntı oldu, ne kameraya çıktık ne bir şey istedik devletimizden. Ne yardım istedik, ne para ne pul istedik. Bir şey istemedik. Konutum yıkıldı, ben meskenimi elimle yıktım. Bundan sonra arkadaşlar, dostlar, akrabalar bize yardım ettiler. Ne yedim, ne içtim kendime prefabrik bir konut yaptım. Dediler ki ruhsatsız. O vakit ruhsat yoktu. İmkanım olsaydı yapardım. Artık devletim rezerv içine almış 2 metresini. Ben rezerv alan içerisine girmek istemiyorum. Beni rezerv alan kapsamından çıkarsınlar. Ben bu yaşım başımla kimin koltuğuna gideyim. Kim beni yönetim eder. Beni bu yaşımda dışarı atmasınlar. İsterlerse beni öldürsünler, gömsünler diğerini sevindirsinler. Benim tek bir tapudur, kimsenin hakkı yoktur. Devletime, Cumhurbaşkanı’ma yalvarıyorum. Konak, daire istemiyorum, para pul istemiyorum. Bir kümes olsun, huzurum mutluluğum olsun, mutluluğumu elimden almasınlar. Huzurumu elimden almasınlar, istemiyorum.”