CHP Milletvekili Yıldırım Kara, Türkiye Şeker Fabrikaları’ndaki işe alım ve statü değişikliklerini eleştirdi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Türkiye Şeker Fabrikaları‘ndaki işe alım ve statü değişikliklerindeki uygulamalara ait, “Bir kamu iktisadi teşebbüsü olan Türkiye Şeker Fabrikaları‘nda işe alım ve sonrasındaki müracaatlarda maalesef yöntemsiz bir işleyişin hakim olduğunu görüyoruz. Türkiye‘nin çeşitli yerlerinde işe alım yapan şirket, çalışanlarının statü müracaatlarını normlar hiyerarşisine ters bir halde reddediyor” dedi.

CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Türk Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi tarafından yapılan işe alımlar ve sonrasındaki statü değişikleriyle ilgili uygulamaların yola uygun yapılmadığını argüman etti. Kara, bahse ait yaptığı açıklamada şunları lisana getirdi:

“İŞE ALIM VE SONRASINDAKİ MÜRACAATLARDA MAALESEF ADAPSIZ BİR İŞLEYİŞ HAKİM”

“Bir kamu iktisadi teşebbüsü olan Türkiye Şeker Fabrikaları‘nda işe alım ve sonrasındaki müracaatlarda maalesef yöntemsiz bir işleyişin hakim olduğunu görüyoruz. Türkiye‘nin türlü yerlerinde işe alım yapan şirket çalışanlarının statü müracaatlarını normlar hiyerarşisine karşıt bir halde reddediyor. Elimizde epeyce somut örnekler var. Örneğin bir yurttaşımız 2020 yılında KPSS imtihanı ile İŞKUR üzerinden yapılan müracaat ile o periyot özelleştirme dairesinde bulunan TÜRKŞEKER A.Ş’de tekniker olarak işe başlıyor. Özelleştirme olduğu takdirde işe alınanlar hak talep edemeyeceklerini kabul ediyorlar. 29.04.2021 tarih 3923 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’nin özelleştirme kapsam ve programından çıkartılarak Türkiye Varlık Fonu’na dönemine karar veriliyor. 4803 sayılı karar ile de şirket Tarım ve Orman Bakanlığı ile ilişkilendiriliyor. Yani sonuç olarak kurumun statüsü değişiyor. Artık burada tekniker olarak alınmış yurttaşlarımız kontratlı işçi statüsü için müracaatta bulunuyor fakat eğitim durumları münasebet gösterilerek statüleri değiştirilmiyor. Burada açık bir usulsüzlük yapılıyor.

“ÇALIŞMA BARIŞI BÜYÜK ZİYAN GÖRÜYOR”

Şimdi bu yurttaşlarımız kurumun statü değişikliği sonrasında 399 Sayılı Kanun Kararında Kararname’nin 3’üncü unsurunun birinci fıkrasının (c) bendi ile tanımlanan kontratlı işçi statüsüne geçmek için müracaatta bulunuyorlar. 31981 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’na nazaran de ‘2000 yılı sonrası en az 10 yıl özelleştirme programında kalan lakin daha sonra özelleştirme kapsam ve programından çıkarılarak eski statüsüne döndürülen kamu iktisadi teşebbüslerinde’ halinde başlayan unsur ile bu hakkın kendilerine verildiğini görüyoruz. Fakat kelamı geçen kamu iktisadi teşebbüsü müracaatta bulunanların (c) bendi kapsamındaki kaidelerin taşınmadığını lisana getiriyor. Statü değişikliği bahisli tamimde belirtilen ‘işe başlama tarihi prestijiyle fakülte mezunu olmak’ koşulu öne sürülüyor. 6206 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile ortaya konulan kontratlı işçi statüsüne geçiş için aranan koşullar incelediğimizde işe giriş tarihi prestijiyle fakülte yahut yüksekokul mezunu olma koşulu aranırken şirket yönetimi tarafından hazırlanan tamimde kuralın daha da sonlandırılarak fakülte mezunu olmak olarak düzenlendiği ortaya çıkıyor. Bu yüzden de yüksekokul mezunu olan teknikerlerin müracaatlarının kabul edilmediğini görüyoruz. Öbür yandan daha sonra tıpkı meslek kümesinde alınanların statüsünün farklı olduğu yurttaşlarımız tarafından bize belirtiliyor. Bu noktada bir adaletsizlik ortaya çıkıyor. Yani normlar hiyerarşisine ters bir durumu münasebet göstererek bu yurttaşlarımızın statü değişikliği kabul edilmiyor. Kamu iktisadi teşebbüslerinde işe alım ve statü değişikliklerinde bu türlü bir tarz kabul edilemez. Anayasa’nın da 10. Hususu olan ‘Kanun Önünde Eşitlik’ prensibine nazaran de ve belirtilen kararnamelere nazaran de yurttaşlarımızın müracaatının geçersiz sayılması hukuksuzdur. Maalesef, bu iktidar periyodunda çalışma barışı büyük ziyan görürken birçok işçimiz de değişik uygulamalar sonucunda mağdur edilmektedir.”