“İnşaatçıdan fotoğrafçı mı olur” dediler, yılmadı oldu

Muğla‘nın Marmaris ilçesinde yaşayan duvar ustası ve profesyonel fotoğrafçı Naim Aydar, 17 yıldır yaşadığı ilçenin ve kentlerin hoşluklarını toplumsal medya üzerinden tüm dünyaya tanıtıyor. Maddi zorluklar nedeniyle çocuk yaşta Ağrı’dan inşaatlarda çalışmak için Marmaris’e gelip sonra da hayatını burada sürdüren Aydar, askerden sonra fotoğrafçılık yapmak isteyince ‘İnşaatçıdan fotoğrafçı mı olur’ sorusu ile karşılaşınca ‘olur hem de en düzgünü olur’ diyerek, 10 yıldır fotoğrafçılık yapmaya devam ediyor.

Marmaris’in mükemmel manzaraları, 6 Şubat sarsıntı felaketinin simge olmuş Hatay imajları, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) için çektiği kültürel görüntülerin yanı sıra, moda ve eser fotoğrafları da çeken Naim Aydar, gelecekteki amacının fotoğraf stantları açmak ve fotoğraf severler için bir akademi kurmak olduğunu belirtti.

“Maddi zorluklar sebebiyle okulu bırakıp inşaatlarda çalışmaya başladım”

Fotoğrafçı Naim Aydar Marmaris’e birinci gelişiyle ilgili, “Hikayenin başına gidersek benim geliş maksadım doğal ki fotoğraf değildi. 2006 yılında buraya inşaatta çalışmaya geldim. O süreçten fotoğrafa geçiş süreci biraz farklı oldu tabi. Yani bir periyot orada bir halde liseyi bıraktım. Anadolu lisesini kazanmıştım. Oradan bırakıp buraya inşaatta çalışmaya geldim. Ailenin maddi durumundan ötürü çalışmak zorunda kalıyorsun. Ben de buraya çalışmaya geldim. O süreçte bir yandan inşaatlarda çalıştım, bir yandan da açıktan liseyi okudum ve orada bitirdim” dedi.

“İnşaatçıdan fotoğrafçı mı olur dediler”

13 yaşında inşaatlarda çalışmak için geldiği Marmaris’ten askere gitmek için ayrılan Naim Aydar, “Askerliğe kadar kışları inşaat, yazları da turizmde çalıştım. Askere gittikten sonra tabi birtakım fikirlerin değişiyor. Daha farklı şeyler yapası geliyor insanın. Ben de buraya geldiğimde daha evvel de daima bu türlü fotoğrafçılığa karşı bir sevgim vardı. Merak ederdim, fotoğraf çekimlerini takip ederdim. Bir formda hoşuma gidiyordu, ilgimi çekiyordu. Bir arkadaşım vasıtasıyla biz otel fotoğrafçılığı yapıyoruz, bize bir eleman lazım yanımda çalışacak bir arkadaş diye. Ben de ‘ben yapabilirim’ dedim. ‘Ya olur mu dediler.’ Ben taş duvar ustasıyım. ‘Taş duvar ustasından da fotoğrafçı mı olur’ dediler. Ben ‘seviyorum yaparım’ dedim. Bu işe yatkın olduğumu da öğrendim. Vakitle bu fotoğrafları çektikçe gelen reaksiyonlar üzerine aslında ne kadar hoş bir şey olduğunu ve benim yaptığım şeyleri de insanların sevdiğini gördükçe daha çok yapasım geldi ve daha farklı şeyler yapmaya çalıştım ve gitgide de daima daha hoş şeyler oldu” diyerek fotoğrafçılığa geçiş serüvenini anlattı.

“İlk makinemin kırık yerini bantla yapıştırıyordum”

2017 yılında profesyonel olarak otellerde turistlerin tatil fotoğraflarını çekerek mesleğe başladığını belirten Aydar, “Hatta şöyle bir durum olmuştu birinci başladığım vakit tabi kamera almam gerekiyor. Fotoğraf makinesi şu an marka vermeyeyim o vakit da ikinci el bir kamera buldum. Bu türlü kırık bir tane makine de onu da hatta bantlayarak çalışıyordum uzun bir müddet. Sonra üç dört farklı makine ile devam ettim. Bu ortada makine hala duruyor bende” biçiminde konuştu.

“TGA’dan teklif gelince çok memnun oldum”

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı takviyeleri ile Güneydoğu tanıtım sinemaları çekimlerine katıldığını anlatan Naim Aydar, “Ben hem tarihi yerleri hem de tabiat fotoğrafı çekmeyi çok seviyordum. Bir de ben aslen Ağrı’da olduğum için aslında Marmaris’te çektim bu türlü deniz, kum, tabiat yeşillikler oradaki beşerler çok sevdi ve beğendiler. Orada çektiklerimi bu türlü farklı kültürel şeyleri buradakiler çok beğeniyor. Ben iki taraftan bir şeyler çekmeye çalıştım. Bu süreçte de hoş şeyler oldu. Takip edenler, yorum yapanlar yahut paylaşanlar. Bu türlü paylaşımlara devam ettikçe ismim duyulmaya başladı. Bunun üzerine Turizm Bakanlığına bağlı Türkiye Geliştirme Ajansı’nda benimle bağlantıya geçtiler ve Doğu’da bir proje olduğunu, bu projeye katılmak ister misin diye sorulduğunda ‘katılmak isterim’ dedim. Hakkari, Şırnak tarafına çekimlere gittik ve çok hoş tabiat mükemmeli yerleri keşfettik. Çok hoş fotoğraflar, çok hoş görüntüler çektik, paylaştım ve bunların da tesiri çok fazla oldu, hoş oldu. Görselleri Turizm Bakanlığına bağlı ajansa teslim ettik. Birebir vakitte kendimiz de paylaştık. Tabi bunun yanında kendimiz de paylaşıyoruz yalnızca. Ben doğuda Hakkari, Şırnak değil de Mardin, Diyarbakır, Urfa doğuyu geziyorum. Hala da planlarımda programlar var, tekrar gideceğim” dedi.

“Depremde elimden gelen tek şey felaketin büyüklüğünü gösterebilmekti”

6 Şubat sarsıntılarında Hatay’a giderek orada yaptığı dron çekimleri ile tüm dünyada imgeleri kullanılan Aydar, “Hatay’a gitme sebebim de şuydu. Benim çok sevdiğim bir ağabeyimin ailesi oradaydı ve zelzele oldu. Biz ikinci gün sabahı yola çıktık, ailesini almaya gittik. Ben de yanıma ekipmanlarımı da almıştım. Yolda bir haber olur, bir şey olur ya da yardımcı oluruz yardım emelli. Burada yangınlarda çok işe yaramıştı. Yanıma aldım. Biz oraya gittiğimizde aslında Hatay’da olan sarsıntının felaketin çok büyük olduğunu orada fark ettim. Yani o haberlere daha o kadar imaj yoktu ve bizim elimize gelecek ya da yapabileceğimiz bir şey yoktu. O an tek yapabileceğim bir şey vardı orada dikkati çekmek. Burada büyük bir felaketin olduğunu. Ben de birkaç manzara çektim, paylaştım tabi paylaştıktan sonra açıkçası ben o kadar büyük reaksiyon olacağını beklemiyorum. Zira bütün haberler paylaştı, bütün televizyonlar, yerli yabancı basın irtibata geçti. Her isteyenle de paylaştım imgeleri ve bir formda aslında orada Hatay’daki o büyük felaketin dikkatini çekmiş oldum. ve o süreçte şöyle bir durum vardı. Herkes kendince elinden gelebileceği bir şeyler yapması gerekiyor benim mesleğimden ötürü. Ben fotoğraf görüntülerle insanlara yardımcı olmaya çalışıyordum ve gittiğim yerlerde köyler olsun, ilçeler olsun biraz yıkımın büyük olduğu yerlerde elimden geldiğince hem kurtarma çalışmalarında yardımcı olup hem de imgelere takviye vermeye çalışıyordum” diyerek yaşadıklarını aktardı. – MUĞLA