CHP Heyeti Hatay’da.

Haber: TAMER ARDA ERŞİN – Kamera: ÜNAL AYDIN

CHP heyeti, 6 Şubat sarsıntılarında en büyük yıkımı yaşayan Hatay‘a giderek inceleme yaptı. CHP Bayan Kolları Genel Lideri Aylin Nazlıaka, “Bugün gördük ki hala çadırlarda yaşayan birçok yurttaşımız var, daima milletvekillerimizden çadır talep ediyorlar. Burada konteyner lüks olmuş, klimalı konteyner hayal bile edilemez noktaya gelmiş. Bayanlar burada klasik rollerini devam ettirmek zorunda. Yaşlı, çocuk, engelli, hasta bakımı, mesken içi yapması gerekenler… Bütün bunlar bayanların omuzlarında.  Bu türlü bir ortamda bayanların, çocukların hayat şartlarının uygunlaştırılması gerekiyor. Su, elektrik, doğalgaz faturaları geliyor yurttaşlarımıza, meskenleri bile yok lakin faturalar cayır cayır el yakarak geliyor. Beşli çetelere ve dolar garantili hastanelere, köprülere, yollara parası olan iktidarın görüyoruz ki depremzedeler için ayırabileceği bir bütçe yok. Bu türlü bir duyarsızlık var, nerede toplumsal devlet” dedi.

CHP Küme Başkanvekili Burcu Köksal ve CHP milletvekilleri, bugün 6 Şubat sarsıntılarından en büyük hasarları alan kentlerden biri olan Hatay‘a gitti. CHP heyeti, Vilayet Uyum Merkezi’nde açıklama yaptı, konteyner kenti ziyaret etti, Defne’deki enkaz yerleri inceledi.

Burcu Köksal’ın başkanlığındaki heyette CHP Bayan Kolları Genel Lideri Aylin Nazlıaka, Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever, Antalya Milletvekili Aliye Çoşar, Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, Mersin Milletvekili Gülcan Kış ve Osmaniye Milletvekili Asu Kaya yer aldı.

Nazlıaka, Vilayet Uyum Merkezi’nde şunları söyledi:

“BAKANLIK MAKAMI LİSANA GETİRME MAKAMI DEĞİLDİR, BAKANLIK MAKAMI SORUN ÇÖZMEK İÇİN VAR”

“Biliyoruz ki sarsıntı sonrasında birçok vatandaşımız büyük bir hassaslık gösterdi ve tüm depremzedelere sahip çıkmaya çalıştı. Ancak devlet tarafından ne kadar yardım yapıldığı, hangi yardımın kimlere gittiği konusunda en ufak bir bilgimiz hala yok. Görüyoruz ki buraya gelen bakanlar yalnızca bakıp gidiyorlar. Bakanlık makamı lisana getirme makamı değildir, bakma makamı hiç değildir, bakanlık makamı sorun çözmek, icraat yapmak için vardır. Bu yüzden lütfen gelip burada depremzede yurttaşlarımızla dalga geçer üzere bakıp bakıp gitmesinler, işi gösteriye dönüştürmesinler.

“MAHİNUR ÖZDEMİR GÖKTAŞ, KAYIP ÇOCUKLAR, KAYIP YURTTAŞLARIMIZ NEREDE? BUNLARLA İLGİLİ NE YAPIYORSUNUZ”

Diğer kentlerde hayat olağana dönmüş olabilir fakat burada hayat hiçbir halde olağana dönmüş değil, hala birinci günün acıları taze, burada hiçbir evre kaydedilmemiş görünüyor. Hatay’da resmi kayıtlara nazaran en az 22 bin canımızı kaybettik, en az 2 bin yurttaşımızın kimlik bilgileri yok. Birinci günlerde en çok bize iletilen sorun, kayıp vatandaşlarımız ve kayıp çocuklarla ilgiliydi. Bu mevzunun üzerine gittik CHP olarak kayıp yurttaşlar ve kayıp çocuklarımızla ilgili olarak bir kurul kurduk. Yeni bakana buradan tekrar soruyoruz, Sayın Mahinur Özdemir Göktaş, kayıp çocuklar, kayıp yurttaşlarımız nerede? Bunlarla ilgili ne yapıyorsunuz, nasıl bir kayıt tutuyorsunuz?

“BÖYLE BİR ORTAMDA BAYANLARIN, ÇOCUKLARIN ÖMÜR ŞARTLARININ UYGUNLAŞTIRILMASI GEREKİYOR”

Depremden en fazla ziyan gören kesim yeniden bayanlar, çocuklar ve yaşlılar yani en dezavantajlı kümeler oldu. Bugün gördük ki hala çadırlarda yaşayan birçok yurttaşımız var, daima milletvekillerimizden çadır talep ediyorlar. Burada konteyner lüks olmuş, klimalı konteyner hayal bile edilemez noktaya gelmiş. Bayanlar burada klasik rollerini devam ettirmek zorunda. Yaşlı, çocuk, engelli, hasta bakımı, mesken içi yapması gerekenler… Bütün bunlar bayanların omuzlarında.  Bu türlü bir ortamda bayanların, çocukların ömür şartlarının uygunlaştırılması gerekiyor.

“BEŞLİ ÇETELERE VE DOLAR GARANTİLİ HASTANELERE, KÖPRÜLERE, YOLLARA PARASI OLAN İKTİDARIN GÖRÜYORUZ Kİ DEPREMZEDELER İÇİN AYIRABİLECEĞİ BİR BÜTÇE YOK”

Burada hastalar zorda, enkaz çalışmaları mevzuata uygun yapılmıyor, teneffüs yetmezliği meseleleri yaşanıyor. Asbest riski var, haşeratlarla uğraşta belediyeler yalnız bırakılmış. Su, elektrik, doğalgaz faturaları geliyor yurttaşlarımıza, konutları bile yok lakin faturalar cayır cayır el yakarak geliyor. Beşli çetelere ve dolar garantili hastanelere, köprülere, yollara parası olan iktidarın görüyoruz ki depremzedeler için ayırabileceği bir bütçe yok. Bu türlü bir duyarsızlık var, nerede toplumsal devlet? Burada esnaf can çekişiyor, sanayi kalmamış durumda, bir taraftan artan cürümler var. Kayıp beşerler konusu her vakit bizim gündemimizde, periyodun bakanı 54 gün sonra bir bebeği ailesiyle buluşturup kameralar önünde gösteri yaptı. 54 gün boyunca o bebek anneden yoksun kaldı, hamile anneler erken doğum yaptı, bebeği olan anneler sütten kesildi., bu süreçler yaşanırken iktidar yalnızca bakmakla yetindi.

“ÇÖZÜM TEKLİFİMİZİ İKTİDARA DUYURACAK FORMDA SES OLMAYA ÇALIŞACAĞIZ”

Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu, sarsıntı bölgesindeki sıkıntıları her konuşmasında kesinlikle lisana getiriyor. Bizler yerinde görerek buradaki yurttaşlarımızın birebir yaşadığı meseleleri ayrıyeten paylaşacağız. Sivil toplum örgütleriyle bir ortaya geleceğiz ve bayan milletvekillerimizle birlikte dayanışmayı yükselerek buradaki tüm yurttaşlarımızla tahlil teklifimizi iktidara duyuracak formda ses olmaya çalışacağız.”