İmamoğlu, Vatandaşları Kentsel Dönüşüm İçin Kiptaş’a Başvurmaya Davet Etti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştirakleri KİPTAŞ, BİMTAŞ ve İmar AŞ, Kadıköy’deki Özden Apartmanı’nı 9 ay üzere kısa bir müddette tamamlayarak, sahiplerine teslim etti. İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, hasarlı konutlarını KİPTAŞ’a emanet edip, Hatay Kırıkhan’daki ikametlerinde zelzeleye yakalanan Fulya-Mehmet Özdemir çiftinin yeni meskenine konuk oldu. Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin, kentsel dönüşüm sürecinin “el freni” pozisyonunda olduğunu söz eden İmamoğlu, “Şu anki en büyük zorluk, Türkiye’nin ekonomik durumu. Arkadaşlarıma diyorum ki, kar yok bu işte. Kar gütmeyeceksiniz, iş birliği yapacaksınız. Milletimiz de fedakarlığını yapacak. Birlikte değiştireceğiz. Bir kişinin burnu bile kanamamalı” temennisinde bulundu. İmamoğlu, binalarını kentsel dönüşüme dahil etmek isteyen İstanbulluları, KİPTAŞ’a başvurmaya davet etti.

İBB iştirakleri KİPTAŞ, BİMTAŞ ve İmar AŞ, kurum tarihinde birinci sefer “Tek Yapı Dönüştürme Projesi”ni, Kadıköy Kozyatağı Mahallesi Ayçil Sokak’taki Özden Apartmanı’nda başlatmıştı. İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, yeni Özden Apartmanı’nın temeline oluşturacak birinci harcı döken butona, binanın en küçük sakinlerinden 4 yaşındaki İdil Öztürk ile birlikte basmıştı. 14 Eylül 2022’de gerçekleştirilen yıkım sonrasında başlayan inşaat, 9 ayda tamamlandı ve Özden Apartmanı sakinleri, sarsıntıya güçlü konutlarında yaşamaya başladı. İmamoğlu, apartman sakinlerinden Fulya-Mehmet Özdemir çiftinin konutlarına konuk oldu. Ziyarette İmamoğlu’na, Kadıköy Belediye Lideri Şerdil Dara Odabaşı ve KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt da eşlik etti.

DEPREME HATAY’DA YAKALANDILAR

“DEVLET VE VATANDAŞLAR OLARAK HER ŞEYİMİZLE EVVEL BUNU ÇÖZMELİYİZ”

Devlet kurumları ve hususun paydaşlarının yanı sıra halkın da sürecin en değerli halkası olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “İşin yarısı halk. Vatandaşımız, uzlaşıp karar vermekte çok sorun yaşıyor. Olağan ki maddi zorlukları var ülkemizin şu an. O da bir handikap. Yani borçlanmaya kalksanız çok değerli, çok külfetli. Hem değerli hem yer bulma sorunu var. Lakin bir yanıyla da mecburuz yani. Tabiri caizse biz de devlet olarak, kamu olarak siz de vatandaşlar olarak, her şeyimizle evvel bunu çözmeliyiz. Zira bu bizim can güvenliğimiz, mal güvenliğimiz” dedi.

Saha planlaması konusunda, kent geneli için çok uğraşlar verdiklerini kaydeden İmamoğlu, “Biz de istiyoruz daha geniş saha planlamalarını. Buna çok uğraşlar verdik ve veriyoruz. Zorlanıldığı taktirde, vakit kaybına tahammül yok. O denli tecrübelerimiz var ki; ne yazık ki uzlaşmazlık, birtakım kurumların birbiriyle olan uyuşmazlıkları, vesairesi… Örneğin; Beylikdüzü’nde yeniden KİPTAŞ’la bitireceğimiz bir yer var: 10 yıl. İşte son toparladık. 1,5-2 sene evvel girdiler, artık bitecek; 10 yıl. Milletin uzlaşması 10 yıl, olmaz. Bizim 10 yılda onun üzere on tane bitirmemiz lazım. Yoksa yetişemeyiz İstanbul” diye konuştu.

“KİPTAŞ’A, ‘SALDIRIN, BULDUĞUNUZ HER BİNAYA GİRİN’ DEDİM”

Özdemir çiftine, uzlaşmacı tutumlarından ötürü teşekkür eden İmamoğlu, “Biz, KİPTAŞ’la bu mevzuyu çok konuştuk. Ben dedim ki ‘Tekil binaya girmeyiz’ diye bir şey yok, ‘Saldırın. Bulduğunuz her binaya girin’ dedim. Zira, bazen beşerler müteahhitle konuşmak istemiyor. Daha devlet tarafıyla yürümek istiyor. Biz de o tarafı toparlayalım. Sağ olsun ilçe belediyelerimizle de konuşarak, işte burada Kadıköy Liderimizle, başka yerlerde öbür liderlerimizle konuşarak, bu işi hızlandırarak, onlarda olan bürokratik tarafları var, bizde olan tarafları var…. Ne hoş; daha yeni geldik, temel attık, artık evinizdesiniz. Bu da bizi keyifli ediyor açıkçası” tabirlerini kullandı.

İMAMOĞLU’NDAN ÖZDEMİR AİLESİNE:  TOPLUMA ANLATACAĞINIZ ÇOK ŞEY VAR

Özdemir ailesinin Hatay’daki zelzeleye yakalanmasının da çarpıcı bir örnek olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Burada bu türlü bir kararlılıkla yola çıkmanız, memlekete gidip, bu türlü bir üzücü acı felaketi yaşamanız üzücü. Fakat bir yanıyla da tahminen topluma anlatacağınız çok şey var” dedi. Bu kelamlar üzerine Fulya Özdemir’in İmamoğlu’na karşılığı, “En azından artık huzurluyum. Çok sağlam bir binada uyuyorum” oldu. 17 Ağustos 1999 zelzelesinin akabinde zelzeleyle ilgili bir bilinçlenme periyodunun başladığını, lakin bunun tesirinin kısa sürdüğü tespitinde bulunan İmamoğlu, “Birkaç sene sonra, hesap-kitap diğer bir istikamete evriliyor” ihtarında bulundu.

“ŞU ANKİ EN BÜYÜK ZORLUK, TÜRKİYE’NİN EKONOMİK DURUMU”

Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin, kentsel dönüşüm sürecinin “el freni” pozisyonunda olduğunu belirten İmamoğlu, “Onun için biz bilhassa bu işe girerken, ‘Sadece garanti olmak ismine değil, tıpkı vakitte KİPTAŞ’ın kabiliyetiyle birtakım ödeme kolaylıklarını, fiyat garantilerini sağlarsak beşerler daha mert karar verirler’ dedik ve onun için biraz da girdik. Şu anki en büyük zorluk, Türkiye’nin ekonomik durumu. Arkadaşlarıma diyorum ki, kar yok bu işte. Kar gütmeyeceksiniz, iş birliği yapacaksınız. Milletimiz de fedakarlığını yapacak. Birlikte değiştireceğiz. Bir kişinin burnu bile kanamamalı” temennisinde bulundu.

İMAMOĞLU, VATANDAŞLARI KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN KİPTAŞ’A DAVET ETTİ

Özden Apartmanı’nın yine imalini 9 ay üzere bir müddette tamamladıklarını belirten İmamoğlu, şunları söyledi:

“İstanbullular sağ olsun. Bize müracaat yapıyorlar ağır bir halde. KİPTAŞ’la irtibat halindeler. Lakin davet ediyoruz elbette. Mümkün olduğu kadar, sabit ödeme garantisiyle insanlarımızı süratlice sağlam meskenlerine kavuşturmak istiyoruz. Sayısı artsın. Olağan özel kesimin de bu türlü yürümesi lazım. Türkiye’de tahminen çok üst düzeyde iş yapan firmalara da diyorum ki, ‘Siz de mümkünse bir fonunuzla, sabit taksitle, tekil binalara katkı sunun.’ Ticaret yapanlar natürel ki yapacak, para kazanacaktır. Ona bir şey demiyorum. Fakat yeniden de bir sabit fonlamayla, insanları sabit bir taksitle konut sahibi yapma konusunda çalışsınlar. Mesela Kadıköy’ün buralardaki yapılanmasında, tekrar dönüşümle ilgili bir plan notunun takviyesi var. Ama birtakım yerlerde, mesela evvelden ruhsatlı bina almışsınız, yapmışsınız. Lakin sonraki planlarda, var olan hakkınız azalmış. Biz, ona da bir husus geçirdik. Büyükşehir Belediyesi’nde. Ben, onu şahsen önerdim. Zira meslek ömrümde bu sorunu çok yaşıyordum. Dedim ki, ‘Madem beşerler geçmişte ruhsatlı, planlı bir hak elde etmişler, tıpkı hakkı o insanlara verelim. Yeni plan diye önünü kesmeyelim. Şayet kentsel dönüşüme gereksinimi varsa binaları sağlam değilse, hakkı olan binanın birebirini yapabilsinler’ dedim. 39 ilçenin tamamında o planları geçirdik. O bakımdan o tıp sorun yaşayan vatandaşlarımız da yeniden eski elde ettikleri haklarını kullanmak kaydıyla, binalarını dönüştürebiliyorlar.”