İmamoğlu’ndan Hatay’a ‘Geçici Barınma Merkezi’ Muştusu: “Binin Üzerinde İnsanımızın Yaşayacağı Merkezi Temmuz Sonu Açıyoruz”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, Hatay ziyaretinin ikinci kısmında, sarsıntı bölgesinde hizmet vermeye devam eden mesai arkadaşlarıyla bayramlaştı, akabinde KİPTAŞ öncülüğünde inşa edilmeye başlayan Antakya Süreksiz Barınma Alanı’nı ziyaret etti. İmamoğlu, “İnşallah temmuz sonunda burayı bitireceğiz ve burada 1000’e yakın, hatta 1000’in tahminen biraz üstüne çıkabilecek sayıda insanımızın bir ortada yaşayacağı, çok tertipli bir mahalleyi hazır etmiş olacağız. Bu bir mahalle. Yani bir konteyner kent değil. Biz bunu burada yaparken, bu modelin burada büyümesini istiyoruz” dedi.

İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, Kurban Bayramı öncesinde gerçekleştirdiği Hatay ziyaretinde, Antakya ve Samandağ’ın akabinde Defne’de de depremzede vatandaşlarla bir ortaya geldi. Defne Belediye Lideri İbrahim Hoş ile birlikte Sarıyer Belediyesi tarafından kurulan çadır kenti ziyaret eden İmamoğlu, depremzede çocuklara, İstanbul Vakfı tarafından hazırlanan ikram paketlerini dağıttı. CHP milletvekilleri Mehmet Güzelmansur, Nermin Yıldırım Kara ve Servet Mullaoğlu ile CHP Hatay Vilayet Lideri Hakan Tiryaki de Defne ziyaretinde İmamoğlu’na eşlik etti.

“YARALARIMIZI BİRLİKTE SARMAK ZORUNDAYIZ”

Çadır alanına kurulan bir masada depremzedelerle bir ortaya gelen İmamoğlu, şu konuşmayı yaptı:

Kayıplarımıza rahmet diliyoruz. Olağan ki can kayıplarımızı geri getiremeyeceğiz. Lakin yaralarımızı birlikte sarmak zorundayız. Bu yalnızca bir kurumun ya da bir kişinin değil, devletin, milletin hepimizin sorumluluğu. Bu mevzuda hassasiyetle çalışıyoruz. Çalışmaya da devam edeceğiz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak da başından beri, sorumluluğumuz neyi gerektiriyorsa, onu yapmak konusunda hiç geri durmadık, durmayacağız. Toplum olarak bu güç vakitlerde bir ortada olmayı başarmakla yükümlüyüz. Sahiden büyük bir yıkım. Ancak ‘Geri gelmeyecek olan tek can’ diyerek, öteki her şeyi tekrar bu kente kazandıracağız. Hiç kaygınız olmasın. Ben de şahsen buraya dönük bu sorumluluk aldığımız birinci andan beri hiçbir bahiste, gücümüz neye yetiyorsa, geri durmadık. Hala devam ediyoruz. Arkadaşlarımızla birlikte burada çeşitli muhtaçlıkları karşılama konusunda büyük çaba içerisindeyiz.

“AFETLERE EN ÜST DÜZEYDE HAZIRLIKLI OLMAK ZORUNDAYIZ”

Özellikle Hatay Büyükşehir Belediyesi’yle birçok hususta iş birliği yapıyoruz. Onun dışında kendi kurumsal hizmetlerimiz var. Bu bazen çocukların eğitiminden, diğer altyapı mevzularından yine kentleşmesine sunacağımız teknik katkılara kadar, her mevzuda çalışmalarımız sürüyor. Bu bölgede tekrar bir süreksiz yerleşim alanı inşaatımız var. Onu bitirmek üzereyiz. Temmuz ayı sonunda tekrar geleceğim. Onu, sahiplerine teslim edeceğiz. O geldiğimiz anda, tekrar Hatay Büyükşehir Belediyesi’yle ve başka belediyelerimizle birlikte, ‘Bundan sonra neler yapmalıyız, nasıl yapmalıyız’ı konuşacağız ve onu da halkımızla paylaşacağız. Tekrar hepinize geçmiş olsun. İnşallah bir daha bu türlü acıları yaşamayalım milletçe. Afetlere en üst düzeyde hazırlıklı olmak zorundayız. İnşallah o hazırlığı başaran, beceren, aklı önde tutan bir süreci daima birlikte milletimize yaşatacağız. Yanlışlardan ders çıkartmamız lazım.”

DEPREMZEDELERİN “ÇADIR” İSYANI

Ekrem İmamoğlu, konuşmasının akabinde depremzedelerden gelen meseleleri dinledi. Depremzedeler, yüklü olarak sıcak havalarda çadırda yaşamanın zorluklarından kelam ederken, konteyner talebinde bulundu. Mevzunun yüklü olarak AFAD’ın misyon kapsamına girdiğini kaydeden İmamoğlu, çadır ve konteynerden çok, süreksiz barınma merkezlerinin uzun vadeli tahlil için uygun olacağı görüşünü lisana getirdi.

ÖĞLE YEMEĞİNİ MESAİ ARKADAŞLARIYLA BİRLİKTE YEDİ

Çadır kentten İBB Antakya Afet Uyum Merkezi’ne geçen İmamoğlu ve beraberindeki heyet, birlikte öğlen yemeği yedikleri işçiyle bayramlaştı. Yemekten sonra mesai arkadaşlarına hitap eden İmamoğlu, yaşanan afetler konusunda milletçe düzgün imtihanlar verilemediğine dikkat çekti. “Bunun içinde herkesin bir sorumluluğu var” diyen İmamoğlu, “Sorumluluk alıp, yol haritanızı buna nazaran değiştirmezseniz ve tıpkı yanılgıları tekrar ederseniz, 10 yıl sonra, 15 yıl sonra memleketin öbür bir köşesinde, yeniden bu türlü bir sofrada, kaybettiğimiz insanlara tekrar dualar okuruz” ikazında bulundu.

İMAMOĞLU ŞİLİ ÖRNEĞİNİ VERDİ

Depremin değil, sağlam olmayan binaların öldürdüğünün altını çizen İmamoğlu, Şili örneğini verdi:

Depremin değil sağlam olmayan binaların öldürdüğünün altını çizen İmamoğlu, Şili örneğini vererek, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Şili’nin muvaffakiyetini lütfen okuyalım. Son 20-25 yılda aldıkları radikal önlemlerle ve kararlarla sürece tahlil etmişler, ona nazaran yapılanmaya gitmişler ve çözmüşler işi. Şili’de 8-8,5-9 şiddetini aşan zelzelelerle gayret ediyorlar. Örneğin; gelen konuklarına, yani turistlere broşür dağıtıyorlar. Broşürde diyorlar ki, ‘Burası bir sarsıntı ülkesidir. Burada her an zelzele olabilir. Ancak bulunduğunuz binaları terk etmeyin. Zira binalarımız sağlamdır. Binalar, insanları öldürmez’ diye broşür dağıtıyorlar. Japonya’dan yahut bu üslup çok daha kişi başı geliri yüksek ülkelerden bahsetmememin sebebi, Şili’nin gelir düzeyi de çabucak hemen ülkemize benzeyen bir ülke. Bunu niçin anlattım? Sorumluluğumuzu hatırlatmak ismine anlattım. Çok büyük sorumluluğumuz var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, öteki belediyeler, ülkemizin kurumları, bakanlıkları, devletimizin idaresini elinde bulunduran hükümeti, hepimiz, milletçe sarsıntı konusunda büyük bir seferberliğe girmek zorundayız.”

“KAYBEDECEK TEK BİR ANIMIZ BİLE OLMAMALI”

İBB çalışanlarının yaşadıkları konutları denetim ettirmelerini isteyen İmamoğlu, bunun muhtemel bir sarsıntı ya da afet sonrasında yaşanacak insan kaynağı kasvetiyle direkt irtibatlı olduğu ihtarında bulundu. İstanbul’un çürük yapılarının yenilenmesiyle ilgili çok özel gayretler gösterdiklerine vurgu yapan İmamoğlu, “Tabii bütün İstanbul’u kurtaracak bir şeyden bahsetmiyorum. O büyük bir iş. O işte biz, dört yıldır şunu söylüyoruz: Büyük bir seferberlik yapalım. Bu işi siyasetin üstüne koyalım. Bu işi, en değerli bahis haline getirelim. Bu işin hükümeti, bakanlığı, belediyesi olmaz. Bu işin A partisi, B partisi, C partisi olmaz. Bu iş, can sorunu Allah aşkına. Onun için, gelin İstanbul’u tek elden lakin herkesin içinde olduğu bir Zelzeleyle Çaba Heyeti üzerinden yönetelim. Bunu dört yıldır ben yetkililere anlatıyorum bakanlarından diğer birilerine varıncaya kadar. Bu yeni süreçte bunu başarırız inşallah. Zira kararların kontrollü bir biçimde, şeffaf bir halde, herkesin tıpkı masada olduğu bir biçimde, kimsenin o işi siyaset gereci yapamayacağı bir tarzla yönetmemiz lazım” diye konuştu.

İstanbul’da yaşanacak muhtemel bir sarsıntının ülke için güvenlik sorunu olacağına vurgu yapan İmamoğlu, “Kaybedecek tek bir anımız bile olmamalı” dedi.

“HER ŞEY TALİMATLA OLMUYOR”

İBB çalışanlarının Hatay’da çok manevi bir misyon yerine getirdiklerini belirten İmamoğlu, “Burada neredeyse 10 bine yakın arkadaşımız, değişimli misyon aldı. Periyot devir birebir anda 3-4 bine büyük bir takımla buraya emek verdik. Vermek zorundayız. Fakat sizin o gönülden bu işi yapan yüreğiniz olmasa, biz boş konuşurduk. Her şey bazen talimatla olmuyor. O bizim insanımızın hem sorumluluk alma hem bir diğer vatandaşının yanına koşma, bir olma duygusu çok değerliydi. Onun için hepinize, bir Belediye Lideriniz olarak yürekten teşekkür ediyorum. Güzel ki varsınız. Sizin nezdinizde, bütün Büyükşehir Belediyesi’nin burada misyon almış çalışanlarına yürekten teşekkür ediyorum. Tahminen ailelerinizden bir kısım uzak kaldınız, yuvalarınızdan bir kısım uzak kaldınız. Ancak eminim ki, her biriniz burada olmaktan dolayı memnunsunuz, gururlusunuz. Gönül ferahlığıyla konutunuza dönüyorsunuz. Onun için her birinize ve bütün mesken halkınıza da teşekkür ediyorum. Bu vesileyle Kurban Bayramı’nızı da tebrik ediyorum. Kurban Bayramınız mübarek olsun. Ailelerinize sevgilerimi, hürmetlerimi iletiyorum. İnşallah çok hoş hizmetlerle yolumuza daima birlikte devam ederiz” sözlerini kullandı.

KİPTAŞ’TAN ÖRNEK PROJE

İmamoğlu, mesai arkadaşlarıyla buluşmanın akabinde KİPTAŞ Antakya Süreksiz Barınma Alanı’na da bir ziyaret gerçekleştirdi. KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt’tan projeyle ilgili bilgiler alan İmamoğlu, inşa edilen örnek daireyi inceledi. Kurt, İmamoğlu’na, kompleks içerisinde kreş, yaşlı bakım meskeni, kütüphane, toplumsal ve idari alan ile ticari ünitelerin bulunacağı bilgilerini aktardı. Hatay’da ve öteki sarsıntı bölgelerinde en kıymetli sorunun barınma sorunu olduğunu vurgulayan İmamoğlu da “Barınma problemi, bir çadırla halledilecek bir problem değil. Orta vadede bir konteynerle da çözülecek bir problem değil. Zira, insanlarımız bir ortada yaşıyorlar ve bir ortada yaşamak istiyorlar” dedi.

“BİZİM SAĞLIKLI SÜREKSİZ BARINMA ALANLARINA MUHTAÇLIK VAR”

Yıkılan konutların yine yapılma sürecinin en erken 1,5-2 yılı bulabileceğine dikkat çeken İmamoğlu, şu bilgileri paylaştı:

“Ondan sonra bu, kademeli bir halde 5 yıl, 6 yıl, 7 yıl sürebilir. Hasebiyle bizim sağlıklı süreksiz barınma alanlarına gereksinimimiz var. Bu noktada arkadaşlarımla bir proje geliştirme konusunda anlaşmıştık. KİPTAŞ’ın moderatörlüğünde, çok uygun bir süreci şehircilik kümemiz oluşturdu ve burada adımımızı attık. Çok değerli, pahalı bir sahayı belediyemizle birlikte organize ettik. Buraya önemli bir altyapı oluşturduk. Yani su, kanalizasyon, şu an elektrik üzere. ve bu süreç işliyor. İnşallah temmuz sonunda burayı bitireceğiz ve burada 1000’e yakın, hatta 1000’in tahminen biraz üstüne çıkabilecek sayıda insanımızın bir ortada yaşayacağı, çok tertipli bir mahalleyi hazır etmiş olacağız. Bu bir mahalle. Yani bir konteyner kent değil. Nizamıyla, nizamıyla, izolasyonuyla hem ısıya dönük hem soğuğa dönük, birebir vakitte bir ortada ömrüyle çok çalışılmış bir proje. Tıpkı vakitte tekrar burada esnaf olacak. Esnafa yerler hazırladık. Berberi, kasabı, buna dönük yerleri olan ve tıpkı vakitte çocuk oyun alanı, yeşil alanıyla bir arada de derli toplu, hakikaten pahalı örnek bir süreksiz barınma alanı.”

“BU MODELİN BURADA BÜYÜMESİNİ İSTİYORUZ”

“Biz bunu burada yaparken, bu modelin burada büyümesini istiyoruz. Burayı alışılmış ki başta Büyükşehir Belediyemizin bir kısım kaynaklarıyla ve imkanlarıyla başladık ancak burada söylemem gerekir ki; bir evvelki devirde başladığı için, bir evvelki periyotta Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki CHP Kümesi’nin da bütün milletvekillerinin kendi ortasında topladığı bir kaynak da buraya aktarıldı. Sonrasında diğer bağışçılarımız da var. İnşallah her birisinin de iştirakiyle, burada bir kısım isimlerini de zati o kurumlara vererek, açılışımızı yapacağız. Çok kıymetli bir iş olduğunu düşünüyorum. İnşallah temmuz ayı içinde yapacağımız başka çalıştaylar ve toplantılar sonrasında, burada yapacağımız temmuz sonu açılışıyla biz hem ülkemizin, devletimizin kurum-kuruluşlarına hem bizlerin ne yapacağına hem buradaki belediyelerle olan iş birliğimize dair çok kıymetli bir yol haritası açıklayacağımız buluşmada inşallah açılışını da burada yaparız. Şimdiden iyi olsun.”

NARLICA MEZARLIĞI’NI ZİYARET ETTİ

Geçici barınma alanı şantiyesinden Narlıca Mezarlığı’na geçen İmamoğlu ve beraberindeki heyet, sarsıntıda hayatını yitiren vatandaşların aziz anıları için dua edip, mezarlarına karanfil bıraktı.