Kızına gelen konuğun davetiyle enkaz altında kalmaktan kurtuldu

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hatay‘ın Antakya ilçesinde 6 Şubat’taki sarsıntıda meskeni yıkılan ve oğlu enkazdan yaralı çıkarılan 91 yaşındaki Fatma Sevinç, kızına gelen konuğun daveti üzerine meskenden ayrıldığını, bu sayede yıkıntıların altında kalmaktan kurtulduğunu söyledi.

Isparta‘da Gençlik ve Spor Bakanlığının Murat Hüdavendigar Öğrenci Yurdu’nda konuk edilen afetzedelerden Fatma Sevinç, AA muhabirine, zelzele olmadan tıpkı ilçede oturduğu kızının yanına gittiğini belirtti.

Kızında bir mühlet vakit geçirdikten sonra akşam üzeri tekrar kendi konutuna döndüğünü söz eden Sevinç, “Depremler yaşanmadan kızımı ziyarete gitmiştim. Meskene gelir gelmez kızım bana telefon açtı. ‘Anne geri gel, bir konuk geldi, seni görmek istiyor.’ dedi. Ben de kalktım, gittim. Kızımda kaldım, yattım. Bu felaket başımıza geldi.” dedi.

Kızının konutunda yıkım olmadığını lakin kendi oturdukları 5 katlı binanın çöktüğünü, oğlunun enkazda kaldığını belirten Sevinç, “Biz apartmanın 3’üncü katında oturuyoruz. O sırada meskende yalnızca oğlum vardı. Bina yıkılınca kapıdan çıkması mümkün olmamış. Kurtarma takımları konutun duvarını delerek oğlumu sağ salim kurtarmışlar. Bu beni çok keyifli etti.” sözlerini kullandı.

Deprem sonrası 3 gün bir okulda konakladıklarını lisana getiren Sevinç, “Kızım sarsıntının akabinde Antalya’ya geldi, ben de Isparta’ya geldim. Sarsıntıda dayımın kızı ve eşini, üç çocuğunu kaybettik. Kaynımızın kızı beşinci katta oturuyordu. Sarsıntıda torununu kucağına alarak korumuş, çocuk sağ çıktı fakat bayan öldü. Çocuğun yüzü yaralıydı sağ çıktı.” diye konuştu.

“Devletimiz bize sahip çıktı”

“Devletimiz bize sahip çıktı. Sağ olsun, yediriyor, içiriyor, ‘üzülme’ diyorlar. Benim gözlerimden yaş akıyor, durmuyor. Akrabalarımdan hayatını kaybeden çok oldu. Kızımın konutu dağda kayalık alandaydı lakin zelzele sonrası meskene bir daha giremedik. Devletimiz bize kapıları açtı. Burada (yurt) yemeğimizi yiyoruz, çamaşırımızı yıkıyorlar. Bu devlet olmasaydı halimiz ne olacaktı?”