Zelzelede 11 yakını kaybetti; içimiz yanıyor, nasıl atlatacağız

– Hatay Reyhanlı’daki meskeninde 4 çocuğu ve eşiyle sarsıntıya yakalanan ve o anları dehşetti diye anlatan Cüneyt Cüneydoğlu, 11 yakını kaybettiğini söyledi. Gün geçtikçe acılarının çoğaldığını söz eden Cüneydoğlu, “11 canımız gitti. İçimiz yanıyor, acı gün geçtikçe daha da çoğalıyor. Kendimizi fotoğrafları ve anılarıyla teselli ediyoruz. 2 kuzenimle pazar akşamı mangal yapalım diye konuştuk lakin pazartesi sabah öldüler. Öteki üç kuzenim çocuklarına eşya almak için meskenlerine girdi 6.4’lük sarsıntıda enkazda kalıp hayatını kaybetti. Bu felaketi nasıl atlatacağımızı bilmiyoruz” dedi.

Hatay’ın her sokağında yas var. Yakınlarını kaybeden beşerler acının tanımını yapamıyor ve bu acıyı nasıl atlatacaklarını bilmediğini söylüyor. Çocuklar, endişeli ve telaşlı en ufak bir ses duyduğunda ağlıyor. Sarsıntıda 11 yakını kaybeden kendi canını da güç kurtaran 39 yaşındaki çiftçi Cüneyt Cüneydoğlu, köylerindeki meskeninde ailesiyle taziyeleri kabul ediyor.

Deprem anını anlatmanın çok güç olduğunu söyleyen Cüneydoğlu,  “Dehşetti, sarsıntı olduğunda Reyhanlı’daydık çok makûs sallandık. Kendimizi çocuklarımızla çabucak dışarı attık. Sonra köye geldik zira yüksek bina yok, dağlık ve inançlı. Çocuklarımızın psikolojisi bozuldu en ufak sallantıda kendilerini dışarıya atıyorlar. Bu felaketi nasıl atlatacağımızı bilmiyoruz” diye konuştu.

KUZENLERİNİ 14 SAAT SONRA ENKAZDAN ÇIKARDILARAntakya’da yaşayan kuzenlerinin enkazda kalıp hayatını kaybettiğini belirten Cüneydoğlu, “Mehmet Ali ve Meral 2 kuzenimiz 14 gün enkaz altında kaldı sonra cenazelerini alabildik. Onları enkazdan çıkarmak için çok çabaladık ancak olmadı. Toplamda 11 yakınımızı kaybettik. En son 6.4 şiddetindeki sarsıntıda halamın çocukları Serhat ve Hüseyin çocuklarının eşyalarını çıkarırken enkaz altında kaldı. Yardımlar genelde Antakya tarafına gidiyor, eksiklerimiz var meskenlere de giremiyoruz. Çocuklarımızın kıyafetleri yok. Kuzenlerim de çocuklarına eşyaları almak için konuta giriyor o anda zelzele oldu öldüler” tabirlerini kullandı.

BİZİM ÇADIRA, ÇOCUKLARIN KIYAFETE MUHTAÇLIĞI VARGıdaya ve suya gereksinimlerinin olmadığını aktaran Cüneydoğlu, “Çocukların nitekim giyecek bir şeyi yok, alamıyoruz. Bankalar kapalı, bir çadırda 18 kişi kalıyoruz, çadıra çok gereksinimimiz var.  Köyde yalnızca anne ve babam yaşıyordu şu anda yanlarında 13 kişi kalıyoruz. Nüfus çoğaldı biz konutlarda yatamıyoruz, çadır istiyoruz. Çocuklar çekyat sallansa kendini dışarı atıyor” dedi.

“LARI VE ANILARIYLA TESELLİ BULUYORUZ”İçlerinin yandığını söyleyen Cüneydoğlu, “İçimiz yanıyor, acı gün geçtikçe daha da çoğalıyor. Unutmaya çalışmak bir tarafa kendimizi fotoğrafları ve anılarıyla teselli ediyoruz. Mehmet Ali ve Meral ile pazar akşamı pazartesi için köyde mangal yapalım diye konuştuk lakin sabahında öldüler. 11 canımız gitti kimse acıyı tarih edemez. Kuzenlerimle abi kardeş üzereydik, birbirimizi çok severdik.  Babam, amcalarım ruhsal olarak çöktü, yoklar” diye konuştu.

“ÖLEN KUZENİMİN 8 ÇOCUĞU VARDI HEPSİ PERİŞAN”

Savaş çıksa bu kadar berbat olmayacağını lisana getiren Cüneydoğlu, “Ölen halamın oğlunun 8 çocuğu vardı, hepsi perişan. Amcamın çocukları çocuklarıyla birlikte hayatını kaybetti, artlarında hiç kimse kalmadı. Savaş yaşasaydık herhalde bu kadar makûs olmazdı. Servet’in eski işvereni İstanbul’da o 8 çocuğun ömür uzunluğu okul masraflarını karşılayacak. Bize o denli söylendi, kendi ortamızda da bir şeyler yapmaya çalışacağız. Gelecekten sarsıntısız bir hayat bekliyorum, sarsıntı olmasın yeter” tabirlerini kullandı.

– Hatay