İçişleri Bakanı Soylu, Hatay’da açıklamalarda bulundu: (2)

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, zelzele bölgesinde yürütülen çalışmalara yönelik eksiklik bulmaya çalışanlara seslenerek, “Onların belediyeleri de Afad‘ın buyruğu altındadır bir afet vaktinde. Kaç saatte gelmişler? Kaç saatte? Lütfen kimse vicdansız hareket etmesin.” dedi.

Hatay‘daki Afet Uyum Merkezi’nde açıklama yapan Bakan Soylu, zelzele bölgesinde hasar tespit çalışmalarında yüzde 75-80 düzeyine ulaşıldığını ve bağımsız kısım sayısının 400 bin sonuna geldiğini belirtti. Çalışmaların yüzde 100 tamamlandığında vatandaşlardan bir kısmının konteynerlerde kalacağını, bir kısmının da kiraya çıkmayı tercih edeceğini tabir eden Soylu, kimi vatandaşlara da öbür vilayetlerde kalma ve barınma imkanları sağlanacağını kaydetti.

Bir meskeni, iki meskeni olan yahut bir yazlığı olan vatandaşların ortaya koyacağı yardımlaşma duygusu çerçevesinde “Evim Yuvan Olsun Kampanyası”na katılmalarını istek ettiklerini lisana getiren Soylu, kampanyaya iştirakler olduğunu, buna ait bir kıymetlendirme ve geniş kapsamlı bir açıklama yapacaklarını bildirdi.

Barınma konusunun yalnızca konteyner ve çadırlarla kendi bölgesinde çözülebilecek bir sorun olmadığını lisana getiren Soylu, şöyle devam etti:

“Bugüne kadar aziz milletimizin aziz gönüllülüğü, ortaya koyduğu yardımlaşma hissinin, burada da beden bulmasını, burada da bu mesken sahipliğine dayanak olmalarını dilek ediyoruz. Natürel kıymetli bir his şu, bu kentlerdeki beşerler bu kentlerde yaşamaya devam edecekler, temel dileğimiz budur. Yani kentlerin yapısı, kentlerin demografisi, kentlerin o beşerlerle olan bütünlüğünü bozdurmamaktır. Onun da olabileceğini düşünüyoruz, altını çizerek söylüyorum.”

İçişleri Bakanı Soylu, yaşanılan bu afetin geçmişteki afetlerden hiçbiriyle ölçülebilir olmadığına işaret ederek, geçmişte yaşanılan hisleri paylaştı. Bugüne kadar afet bölgelerinde yaşayanların “Bir daha bu kent ayağa kalkmaz” hissine kapıldığını anımsatan Soylu, “Van’dan Bingöl’e, Simav’a kadar, Malatya’ya, Elazığ’a kadar, Kastamonu’nun Bozkurt’una, Sinop’un Ayancık’ına kadar, Antalya’daki ve Manavgat’taki orman yangınlarından Muğla’daki orman yangınlarına kadar bu his, bu afeti yaşayan bütün vatandaşlarımızda oluştu. Oluşmayanı yoktur.”

Bu duyguyu yaşayanların bugün olduğu üzere kent dışlarına çıktığını, travmadan kurtulmak için kısa periyodik de olsa buna muhtaçlık duyulabildiğini lisana getiren Soylu, daha sonra kent tekrar ihya edildiğinde onunla buluşabilecek transferlere muhtaçlık duyulabileceğini anlattı.

Evim Yuvan Olsun Kampanyası’na takviye çağrısı

“Evim Yuvan Olsun Kampanyası”nın çocuklar ve yaşlılar için ehemmiyetine işaret eden Soylu, imkanı olan vatandaşlara kampanyaya takviye olmaları için davette bulunarak, sarsıntıyla karşı karşıya kalan vatandaşların yaşadığı travmalar için bunun büyük bir rehabilitasyon sistemi olarak kıymetlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Bakan Soylu, tarihin en büyük yıkıcı zelzele afet süreçlerinden birisini yaşadıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Biz yalnızca bir zelzele yaşamadık. Yani bunu bir zelzele olarak tanım etmek tahminen sıkıntıyı tam olarak izah edememek noktasına gelir. Zira zelzele bölgesine gelenler yaşanan yıkımı gördüğü vakit bunun zelzeleyle dahi izah edilemeyecek büyük bir yıkım olduğunu çok net bir halde tabir ediyorlar. Onun için 9 saat ortayla 7,5’un üzerindeki iki büyük sarsıntı, 6 ölçeğindeki artçılar ve dün akşamki deneyim de gösterdi ki 15 gündür yaşadıklarımız alelade bir zelzele afeti süreci değildir. Birbirimizle büyük bir dayanışma içerisinde olmalıyız. Birlik ve beraberlik içerisinde olmalıyız. Buradan siyaset çıkarmaya çalışanlar olacaktır. Herkes kendi yüzünü, bu karşı karşıya kaldığımız sıkıntı süreçte göstermektedir. Palavraları, iftiraları, sanki buradan bir siyasal çıkar elde edebilir miyim uğraşlarını daima birlikte görüyoruz. Biz bunların fakat milletimizin moralini bozacak olanlarını düzeltebiliyoruz. Zira bununla uğraşabilecek çok büyük bir vaktimiz yok.”

“Onların belediyeleri de Afad‘ın buyruğu altındadır”

Birilerinin eline kamera ve el feneri alarak “acaba nerede bir eksik görürsem bunu kamuoyuyla paylaşırsam da bir ziyan oluştururum kanaatiyle” hareket ettiğini lisana getiren Soylu, “Oysa milletimizin dayanağa muhtaçlığı var. Baştan itibaren bu işi Sayın Cumhurbaşkanımızın riyasetinde koordine eden Afad, bütün kurumları kendi bünyesinde toplayan Afad, elbette ki sarsıntı bölgesinin her noktasına ulaşmaya çalışmaktadır. Şunun altını çizerek söylüyorum, dünyada hiçbir ülke bu türlü bir zelzeleyle karşı karşıya kalmış olsaydı bir devleti, iki milleti bu kadar dirençli bir biçimde bu sarsıntıya direnemezdi ve şu anda bir millet kenetlenmiş vaziyette. Devlet en ücra noktalara kadar helikopterinden gönüllüsüne kadar, Kızılay’ından Afad‘ına, arama kurtarmasına kadar, bütün sivil toplum örgütlerine kadar bir uyum içerisinde ulaşmaktadır.” diye konuştu.

Neredeyse Hollanda’nın üç katı büyüklüğündeki yaygın bir alanda tesirli olan zelzeleye, devletin bütün kapasitesiyle birinci dakikadan itibaren müdahale ettiğinin altını çizen Soylu, şöyle devam etti:

“Eksiklik bulmaya çalışanlar olabilecektir. Eksiklik bulmaya çalışanlara söylemek istiyorum, onların belediyeleri de Afad‘ın buyruğu altındadır bir afet vaktinde. Kaç saatte gelmişler? Kaç saatte? Lütfen kimse vicdansız hareket etmesin. Üçüncü günün sonunda artık herkes besinimiz kâfi, her noktaya kadar en ücra köşeye kadar ulaşmış demiştir. Milyonlarca öğün yemek verilmektedir. Çadır kentler kurulmuş, en ücra noktalara kadar çadır ulaştırılmıştır. Elbette ki bu bölgede yaklaşık 3 milyon civarında hane var. Herkes kaygı yaşıyor, biz de biliyoruz ki 3 milyon civarındaki haneye de çadır versek talep edecekler ve isteyeceklerdir. Zira çoluğuyla çocuğuyla bu artçı sarsıntılar devam ettikçe yahut müstakil sarsıntılar devam ettikçe içeride durmaktan çok dışarıda durmak isteyeceklerdir. Ancak onun da kendine ilişkin bir öncülük sırası ve zelzelenin etkilediği alan sırası vardır ve bugüne kadar yalnızca AFAD uyumunda dağıtılan 301 bin çadır kelam hususudur. Biz Elazığ ve Malatya zelzelesini 35 bin çadırla bitirdik. Şu anda 301 bin çadır. Bütün bu sarsıntı alanının büyüklüğü düşünüldüğünde elbette ki çadır sevkiyatımız devam ediyor. Elbette ki iki aylık vakit dilimi için toplam 100 bin konteyner kentte ömür başlayacaktır. Buna ilişkin bütün hazırlıklar gerçekleştirilmiş ve yapılmıştır, alt yapıları yapılmaktadır.”

“Yalan ve iftiralarla çalışanların ve bizlerin vaktini almayın”

İçişleri Bakanı Soylu, birtakım muhalif gazeteler ve köşe müellifi ile kimi yabancı basın organlarında vazife yapan şahısların sarsıntı sabahıyla ilgili birtakım tezviratlar ortaya koyduğunu belirterek, “Bunların hepsinin palavra olduğunu söylemek istiyorum. Bunlar ayıp şeylerdir. Lütfen bu palavraları, bu iftiraları ortaya koyarak hem çalışanların hem de bizlerin vaktini almayın.” davetinde bulundu.

Deprem bölgesine yönelik hırsızlık ihbarlarının yüzde 99’unun düzmece çıktığı bir devir yaşadıklarını aktaran Soylu, “Bu kabul edilebilir bir iş değildir. Bu makus niyetliliktir.” görüşünü paylaştı.

Bakan Soylu, Hatay merkezli sarsıntı sonrası çalışmaların sürdüğü 5 enkaz bulunduğunu belirterek, buradaki çalışmalar tamamlanınca arama kurtarma yahut enkazın altındaki cenazelere ulaşma çalışmalarının sona ereceğini kelamlarına ekledi.

(Bitti)